Bafra’nın Hamamları

Değerli Bafralı hemşerilerim ve okurlarım; bu yazımda sizlere “Bafra’nın hamamlarını ve çeşmelerini yazacağım. Fakat daha önce bir önceki yazım olan “Bafra’nın Hanları” yazıma sizlerden yorum olarak gelen bilgileri aktarmak istiyorum. 

Ayrıca o yazımı okumayanlarınız varsa okumasını rica ediyorum. Bafra’nın Hanları yazısında meydandaki Hacı Gayyip Zade’nin hanı için “Önceleri U şeklindeymiş, sonradan sanırım Ziraat Bankasına bakan yüzü ilave yapılmış. Çünkü hanın U şeklindeki kısmı ile Ziraat Bankasına bakan yüzünün çatı karakteristiği ve pencereleri farklı tarzda” diye yazmıştım. 

O Han’ın mirasçılarından Hacı Şevket Bey’in torunu yazımızın yorum kısmına “Dedem anlatırdı; Han’da büyük yangın çıkmış. Eve geldiğinde Han yanıyordu az daha söndüremeyecektik demiş…” diye bir yorumda bulunmuş. Buradan şu sonucu çıkarabiliriz: Han’ın Ziraat Bankasına bakan ve çatı karakteristiği ve pencerelerinin farklı mimarisi olmasının nedeni Han’ın o yüzünün o yıllarda yandığının ve tekrar başka ustalara yaptırılmış olabileceği…                                                     

Diğer bir konu ise bir başka okurumuz Cumhuriyet Meydanındaki Tayyar Paşa Camiinin olduğu yerde de Hacı Ali Bey’in bir hanı olduğunu ve 1801 yılında torunu Tayyar Miktad Paşa tarafından bu hanın yıkılarak yerine cami yaptırdığı şeklindedir. Bu okurumuz sayesinde burada da bir han daha olduğunu öğrenmiş olduk.                                                 

Üçüncü olarak da yine meydandaki Hacı Gayyip Zade’nin hanının üst katının bir kısmının “Hacı Murad Medresesi” olarak kullanıldığına dair 1937 tarihli Güzel Bafra isimli bir gazete kupürü var. Bu kupürde Medresenin, handa olduğu ve altında 9 adet dükkân bulunduğu yazıyor. Bu medrese ve dükkânlarında Evkaf İdaresinin kullanımında olduğu bildiriliyor. Bu Medrese kısmı ve 9 dükkân Nuri İbrahim Camine bakan kısım veya diğer yüzlerden birisi olabilir.  

Bu bilgilerden sonra şimdi gelelim yeni yazımıza…

BAFRANIN HAMAMLARI VE ÇEŞMELERİ

BAFRA'NIN HAMAMLARI

ŞİFA HAMAMI 

Bafra’mızın bilinen en meşhur hamamlarından birisi Şifa Hamamıdır. Bugün Gazipaşa Mahallesi’nin köşe noktasında, İstiklal Caddesi üzerinde virane halde bulunan bu hamam yaklaşık 350 yıllıktır ve Evliya Çelebinin Seyahatnamesinde adı geçmektedir. 

Osmanlı dönemi eseri olan bu hamam kârgir yapıdır ve soyunma bölümü ahşaptır. Ortasında harap bir göbek taşı ve 10 adet Kurnası vardır. Sıcaklık kısmı olan Külhanı küçüktür. Külhanın hemen yanında “Külhan Dede” diye anılan yatır vardır. Bu hamamın asıl adı Dedeli Hamamıdır. Şifa Hamamı adı sonradan konulmuştur. Bu hamamın kim ya da kimler tarafından yapıldığı bilinmemekle birlikte, bilinen en eski sahibi Avukat Mahmut Nedim ve oğlu Ali Dinççağ’dır. Ali Dinççağ’dan burayı 1950 yılında Doğanca Köyünden Cemile Toprak, Doğanca Köyündeki arazisini satarak almıştır. Cemile Toprak, bugün bu hamamın sahibi olan Burhan Apaydın’ın anneannesidir. Bu hamam Emin Dayı’nın hamamı olarak da halk arasında bilinir. Emin Dayı’nın babası Ali Dayı burayı uzun yıllar çalıştırmış daha sonra oğlu Emin Dayı işletmiştir. Emin Dayı’dan sonra da kardeşi Foto Nihat olarak bildiğimiz Nihat Özdemir çalıştırmıştır. Yaklaşık 25 yıldır tarihsel özelliğinden dolayı restore edilemediğinden virane haldedir ve satılıktır.                                                                                       

UZUN HAMAM 

Diğer bir ünlü hamamımız ise Uzun Hamamdır. Uzun Hamam yine Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde adı geçen ikinci hamamımızdır. 17. yüzyılda yaptırılmıştır. İki katlı soyunma bölümünün üstü kırma çatılıdır. Soğukluk kısmının üstü tonozla, ılıklık kısmının üstü kubbe ile örtülüdür. Sıcaklık kısmının üstü iki kubbelidir. Külhan kısmı oldukça büyüktür. Bugün hala faal olan tek tarihi hamamdır. Kitabe aynen şöyledir:

Bi mûreffah bina kılmış/Cihan derd-û mecûd olsun

İlahî ruz-î mahşerde / anın ruhû şâd olsun.

MAAŞALLAH

Türkçesi: Ferahlatıcı bir bina yapılmış. Bütün cicanın dertleri yok olsun diye. Ey Allahım öbür dünyada bu yaptıranın ruhu rahat olsun.                                                                                             

Bu Uzun Hamamın bilinen en eski sahibi Hacı Gayyip Zadedir. Hacı Gayyip Zadeden önce kime aittir bilinmiyor fakat Osmanlı tapu kayıtlarında 100 yıldan fazla Hacı Gayyip’in ailesine ait olduğu yazıyor. Hacı Gayyip Zade vefat edince hamam oğlu Aziz Efendiye kalıyor. Aziz Efendi’den de kızları Lütfiye Hanım (Bafra Eski Belediye Başkanı Duha Sertkaya’nın anneannesi ) ve Zekiye Hanım’a (Nazım Şahin Urfalı’nın babaannesi ) kalmıştır. 

Zekiye Hanım ve Lütfiye Hanım bir süre hamamı kapalı tutmuşlar ve işletmemişler daha sonra bir yıl birisi diğer yıl da diğeri anlaşmalı olarak işletmişler. 

Zekiye Hanım ve Lütfiye Hanım vefat edince hamam mirasçılar tarafından 1952 yılında, annemin dayısı DP İlçe Başkanı ve Tütün Tüccarı İsmail İşman’a 30 bin liraya satılmış.

İşman hamamı yatırımlık mülk olarak almış ama işletmemiş. Hamam 1952-1960 yılları arası 8 yıl kapalı kalmıştır. 1960 yılında İsmail İşman Ağıllar Köyünden enişte ve kayınço olan Faik Aşık ve Ahmet Toduk’a hamamı 40 bin liraya satmıştır. Faik ve Ahmet Toduk hamamı alınca ciddi bir masraf yapıp hamamı restore etmişler ve orta göbeği yeniden yapmışlar ayrıca hamamın dış giriş kapı kısmını ilave olarak yapmışlardır. Burayı bir süre işletmişler sonra kiraya vermişlerdir. Şu an tapu Toduk Ailesindedir ve hamam kiradadır.                                                  

PAŞA HAMAMI 

Cumhuriyet Meydanında Ziraat Bankasının olduğu yerdeki hamamdır. Bu hamam 1713 yılında yapılmış, Osmanlı sitilinde olan ve Mehmet Küten’in işlettiği hamam olarak bilinmektedir.  Mehmet Küten’den önce kimin işlettiği bilinmemekle birlikte, Mehmet Küten’den sonra oğlu Ahmet Küten işletmiştir. Bedri Koraman ile Bafrahaber. com sitemiz için yaptığım ve yayınlanan bir röportajım sırasında, Bedri amca babası Hamit Koraman’ın da 1945-50 yılları arasında Paşa Hamamını işlettiğini söylemişti.  1955 yılında yıkılarak yerine bugünkü Ziraat Bankası Merkez Şubesi yapılmıştır.                                                                                                                                               

HIZIR BEY HAMAMI 

Diğer bir tarihi hamamımız ise Hızır Bey Hamamıdır. Bu hamam günümüze kadar gelen en eski tarihi hamamdır. Bafra’nın 4 km batısında bulunan Çetinkaya Beldesine bağlı Kümbet Tepe mevkiindedir. Yanında halk adıyla “Hızır Bey Türbesi” denilen bir de türbe mevcuttur. Tarihi kaynaklara göre 1385 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından Candar Beyliği verilen Candaroğlu İzzeddin  İsfandiyar Bey’in oğlu Hızır Bey’e aittir. Kitabesiz ve kısmen harap bir vaziyettedir. 1414-1420 yılları arasında yaptırıldığı tahmin ediliyor.     

Bir diğer yok olan hamamımız da Bafra Eski Belediye Başkanlığı Binasının arka sokağında bulunan hamamdır. Yeri tam olarak Nuri İbrahim Camisinin kapısının karşısındadır. Manifaturacı Akif Arslan’ın işyerinin bulunduğu adadadır. Şu anda oradaki hamam yıkılmış ve yerine 1930’larda sırayla dükkânlar yapılmıştır. Bafralı araştırmacı yazar abim Recep Yılmaz, hamam ile ilgili araştırma yaparken orada hala yaşayan eski esnaflardan bazılarının “Buranın inşaatı yapılırken biz hamamın mermer taşlarını ve kalıntılarını gördük” dediklerini duymuş. 

Bir diğer eski hamam da Balıklar Köyü yolunda, giderken sağ tarafta Arzuhalci Fikret Erduran’ın tarlasının yanı başındaki tarihi hamamdır. Bu nedenle buradaki mevkiye “Hamam Tarlası Mevki”  denir. En son 1960 yıllarına kadar duvarları duran hamam bugün maalesef yok olmuştur. 

Ahmet Faruk Urfalı 

3 Eylül 2018, Bafra


  • BafraHaber Yorum
  • Bafra’nın Hamamları içeriğine yorum yapmaktasınız
Favicon
  • Toplam Yorum 0