Toplum mühendisliği

Sıcak temaslara zemin hazırlayan, bir ön hazırlık aşaması toplum mühendisliği...                 
Henüz hiçbir üniversitenin, hiçbir fakültesinde bulunmayan bu bölüm, aslında birden fazla akademik birimin sentezi sonucu ortaya çıkıyor.
      
Alışılageldiği anlamda mühendis; ağır matematiksel hesaplar sonucunda ürettikleri ile kullandığımız teknolojiyi oluşturan bireye denir. Televizyonlar ve bilgisayarlar, tıbbi cihazlar, oturduğumuz binalar, otomobiller, uçaklar v.s.
Onların uzun ve yorucu çalışmaları sonucu hayatımıza dahil olup, ulaşabildiğimiz ve kullanabildiğimiz ölçüde yaşamımızı kolaylaştırırlar.
Bu yorucu çalışmalarla mühendisler günümüz teknolojisinin de mimarıdırlar.
Peki, bu tanıtıcı yazıdan sonra bakışlarımızı başlığımız olan toplum mühendisliğine çevirelim.
Toplum mühendisliği nedir,
Toplum mühendisi kimdir,
Ne yapar,
Neden yapar,
sorularına yanıtlar arayalım.
                
Toplum, sosyoloji açısından tarihi veya coğrafi kökleri aynı olan, aynı yasalara tabii, hemen hemen bireylerinin tamamı aynı dini yaşayan, ortak maddi ve manevi değerlere sahip insan topluluğudur. Toplum mühendisliği; bir toplumun maddi ve manevi değerlerini enine boyuna ele alıp inceleyen, toplumun geleceği bakımından önce fikriyat, sonra yaşamsal boyutlarda yönlendirilmesini sağlayan, toplumda yaşayan her bireyi etkilemeyi amaçlayan bunu da özellikle kitle iletişim araçlarını baskın bir biçimde kullanarak yapan uluslararası siyasal bir ideolojidir.
Bu sayede, toplumun geleceği bilinçli bir şekilde istenilen doğrultuda şekillendirilebilir ve toplum sıcak temasların güçsüz tarafı olmaya hazırlanabilir.

Tüm bunları yapmak suretiyle toplumun dinamiklerini değiştirmek için çabalayanlara ise toplum mühendisleri denir.            
Gazeteler, televizyon programları, kitaplar bir toplumun genel geçer kitle iletişim araçlarının başını çekerken; gazetelerin köşe yazarları, televizyon programlarının yapımcıları, kitapların yazarları hatta en önemlisi öğretmenler, içinde bulundukları toplumun bilinçli ya da bilinçsiz mühendisleridir.
              
Bu noktada toplum mühendisliğinin ve toplum mühendislerinin ortak amacı bir toplumu yönlendirmek olarak tanımlanabilir. Bu yönlenme çıkarlar doğrultusunda olumlu ya da olumsuz yönelim olarak da sınıflandırılabilir. Bugün çoğu büyükler ``şimdiki çocuklar bir başka canım ! `` ifadesini çok sık kullanırlar. Bu fikrin oluşmasına yol açan etkenler nelerdir gelin hep birlikte bakalım.
Şuanda bu yazıyı okuyor olmanız, günümüz teknolojisinin bir ürünü olan bilgisayarların ve küresel dünyayı görünmez ağlarla ören internetin ve yaygın kullanımının bir sonucudur.
Tabi ki tek tuş ile istenilen bilgiye ve görüntüye istenildiği anda ve sınırsızca ulaşabilen çocuklar eski çocuklara göre farklı olacaktır. Zamanında öğrenilmesi gereken ve her toplumda olduğu gibi bizim toplumumuzda da yüksek derecede öneme sahip manevi değerlerin daha erken yaşlarda öğrenilmesi ve bu etkinin bir yansımasıdır zamane çocukları kavramının doğuşu.

Peki, ne yapar zamane çocuğu`
Aklına geleni istediği yerde ve zamanda hiç çekinmeden söyleyebilen,
daha akılcı sorularla yaşamı sorgulayan çocuklardır onlar.
Özgür düşünce gelişimi açısından bu yönelim bir ülkenin geleceği adına olumlu bir yönelimdir.
Bunun dışında büyüklere saygının eskilere nazaran azaldığı, belirli yaşlarda olması gereken cinsel yaklaşımların yaşının daha aşağılara çekilmesi, basit ev ödevlerinden tutunda büyük bilimsel araştırmalara kadar yapılan çalışmaların, kitap kokusu duymadan, kitap tozu yutmadan tuşlar ve ekranlar aracılığı ile yapılması ve sonucunun da uzun vadede bir tembelliğe dönüşmesi, teknolojinin bilinçsiz bir dozda hayatımıza girmesi ve bilinçsiz bir dozda kullanılması sonucudur.
             
Ekranlarda yarışırcasına evlenme programlarının türemesi, evlilik gibi kutsal, evlilik gibi yüce ve saygı duyulması gereken bir kavramın oynaya zıplaya, bir oyuncak gibi gösterilmesi ve toplumumuzun büyük bir kısmını kendilerine çekmesi evliliğin kutsallığını sizce yıpratmıyor mu`

Henüz evlenmemiş olanların akıllarında evliliği basit bir oyun olarak görmelerine yol açmıyor mu`

Ama ben tüm bunlara rağmen evliliğin kutsallığını benimseyen ve buna inanan insanların varlığını biliyorum ve hala çevremde ``evlilik bizde bir kere yapılır`` gibi iddialı ve derin bir sözü söyleyenlerin olduğunu bilmek bu olumsuz yönlendirilmeye karşı hala bir umut olduğunu söylüyor.
Gelelim çocuklara, bakın etrafınıza... Günlük hayatta yapılması gereken tüm işleri bir parmak şaklatması sonucu halledebileceğini düşünen, bunun olmayacağına inanmış ama etkisinden de kurtulamamış çocukları görmüyor musunuz`

Biz bu ülkenin gündeminde kutusunda ne çıkacağı istatistiğini saçma sapan nedenlere bağlayıp saatlerce insanları ekranlar karşısında oyalayan ve en acısı fikri olarak hiçbir katkı sağlamayan televizyon programları istemiyoruz.
           
Biz düşünen, fikir üreten, öğrenen, öğreten bireyler, meraklı çocuklar olmak istiyoruz.
Ülkesinin tarihini bilen, kendi dilinin öneminin dünya dili diye yutturulan ve en acısı ilkokulda dahi empoze edilmeye çalışılan dillerden daha önemli olduğuna inanmış ve dilini doğru şekilde kullanan bireyler istiyoruz.

Biz gerek ülke içi güçlerden, gerek ulusal güçlerden bağımsız, yönlendirilmemiş özgür gazeteler okumak, özgür haber programları izlemek ve derslerimizde tarafsız tarih öğrenmek istiyoruz.

Dünyada eşi benzeri olmayan mutfak kültürümüzü silip atacak, fast food restoranlarının bu denli yaygınlaşmasını istemiyoruz. Bizler alış veriş mağazalarımızın isimlerinin yabancı dillerde yazılmasını istemiyoruz.
Biz toplumumuzu iyi yönde geliştirecek, toplumdaki tüm gelişmeleri ahlaki zemine oturtarak yapabilecek toplum mühendisleri istiyoruz. Toplumun dinamikleri ile yani dili, dini, kültürü, tarihi ve coğrafyası ile kendi çıkarlarımız doğrultusunda gerçekleri yansıtan projeler istiyoruz.

Farkında mısınız`
Bugün ay sonunu nasıl getireceğini düşünen, yıllar mertebesinde kendini kredilere bağlamış büyük kitleden oluşan, mezunlarının çoğu yeterince bilgi ve beceri ile donanmamış olan üniversitelere sahip bir toplumuz.
Düşünmek, düşündürmek için kapılarımız tamamen kapanmış. Bir dahaki ayı düşünmekten bir yıl, on yıl sonra ülkenin hangi konumda olacağını düşünmeye vakit ayıramayan, kendisine at gözlüğü giydirilmiş ve verilen ile yetinmeye bilen bir toplum olarak yetiştiriliyoruz büyüyen ve gelişen Türkiye ölçeklerinde...

Toplumu psikolojik temelli etkileyen tüm bu gelişmeler bireyler arasındaki maneviyatın azalmasını, bilinçlenmeyi yavaş yavaş yok ediyor.
Karın tokluğuna yaşamayı öğretiyorlar.
Yani dış güçlerin top ve tüfek ile yapamadıklarını gerek kendi yönetimimiz, gerek dış güçler bu yaşamı bize öğretiyorlar.

Bırakın tarihini kültürünü bilen bir nesli, kendini bilmeyen bir nesil toplum mühendislerinin elinde yetişiyor.

Bu yazıyı okuyan sizler, mesleğiniz ne olursa olsun değişime kendinizden başlayarak en azından bir kişinin aydınlanmasını sağlarsanız olumsuz yönde yönlendirilmeye çalışılan bir toplumun aksine bilinçlenmenin ilk adımlarını atan kendini ve geçmişini bilen, tüm bunların sentezi ile geleceğine yön veren bir gelişimin mühendisleri olabilirsiniz.

Kolay gelsin...

Murat Kurt

  • BafraHaber Yorum
  • Toplum mühendisliği içeriğine yorum yapmaktasınız
Favicon
  • Toplam Yorum 0