Mehmet Akif Baytarlık mektebinde sportif faliyetlerde bulunmuş.Gülle atma,yüzme ve en önemlisi güreş gibi sporlarla çok ilgilenmiştir. Hatta kıspetini alır İstanbul çevresinde düzenlenen köylerde bizzat güreşlere katılır... Neyzen Tevfik de güreşlere çok meraklıdır. Akif Neyzen’i çok sık gittiği pehlivanlar kahvesine götürür. Cihan pehlivanı Kara Ahmet Süleymaniye’de bulunan bu kahvehanenin işletmecisidir.Yıllarca bu kahvehanede pehlivan hikayelerini dinler.

 

Artık her gün yeni bir çevre yeni simalar İstanbul’un ileri gelen aileleri ve bütün Mevlevi Şeyhlerinin gözdesi olmuştur. Bazen dostlarının evlerinde bazen mevlevihanalerde, bazen de İstanbul’un ücra köşelerindeki gariplerin yanlarında gecelemekte, kendisine teklif edilen ne makam ne de paraya önem vermekte. Hiçliği düstur edinmiş... Sözünü sakınmayan bir dervişlik ve serkeşlik. Bunun yanında zamanın din ulemasının, tarikatların gözdesi olmuş Neyzen. İçkisi ve neyi ile bağırlarA basılan Neyzen, her türden her fikirden insanın sevgilisi oldu.

O günlerde YENİKAPI Mevlevihanesine devam etmekte, her perşembe ayinlere katılmaktadır.Mevlevihanede Şehzade Baki’nin odasının yanında kendisine bir oda tahsis edilir, orada arkadaşlarını toplar sohbet ederler. Artık İstanbul Neyzen’in vatanı olmuştur. Oradan ayrılamayacağını anlar, ailesi de kendisinin bu serbestliği karşısında onu rahat bırakır. Çukurçeşme’de Ali Bey Hanından bir oda kiralar. Artık Neyzen’in İstanbul’da evi de vardır...

 

Çevre illerde bulunan tarikat şeyhleri Tevfik’in müptelası olmuşlar ve onu sık sık ziyaretler etmeye başlamışlardır. Sevgi adamıdır, aşk adamıdır, meşk adamıdır. Derviştir Neyzen... Dosttur Neyzen, Akif’in aşığıdır Neyzen. Bandırmalı Ali Efendinin gönül hoşluğudur Neyzen...

 

Düzelmeyen şu alemin işini

Ulu Tanrım olan nura bıraktım.

Sabreyledim kırk yıl sıktım dişimi

Gün görmeyi Nefhi Süra bıraktım.

 

Bir akşam Boğazda Neyzen’in ney taksimi ve Doktor Sabri efendinin tiz sesi. Müthiş bir gazel. Sanki mehtap susmuş, deniz dalgalarının sesini kesmiş, tabiat kendisinden geçmiş... Bir anda ordan saltanat kayığı ile gecen Valide Paşa diye anılan Prenses Emine Hanım onları dinler. Birkaç gün sonra Hafız Aşir’i göndererek Tevfik’i dinlemek istediğini bildirir. Neyzen Tevfik saraya karşı iyi duygular beslemediğinden ve şiirleri ile devamlı eleştiride bulunduğundan bu davete gitmek istemez. Lakin bu mecliste zamanın ünlü ses saz musikişinas insanların bulunduğunu öğrenince katılır. Kanuni Hacı Arif Bey hanenede Darulacezeden Hafız İsmail, kaşıyarık Hüsamettin,Osman Hacı Muhittin, Bayriyeli Şahabettin gibi devrin meşhur musiki sanatcıları ile Valide Paşanın sarayında tanışır.

 

Bu tanışmadan sonra Tevfik artık Valide Paşa Emine Hanımın saz heyetinden hiç ayrılmaz. Pek çok geceler sarayda onun için çalar. Bazı gecelerde de sarayda misafir edilmektedir.. İstanbul’da artık NEYZEN TEVFİK olarak anılmaya başlar…

 

 

2. Abdülhamit’in büyük kızı olan Zekiye Sultan Nurettin Paşanın hanımıdır. Neyzen Tevfik, Hafız Şükrü sayesinde bu hanımefendi ile tanışır. Kendisini davet etmesine rağmen çekinmektedir. Saltanat hakkında devamlı konuşmakta daha kötüsü küfürlü şiirleri ile ağır eleştiriler yapmaktadır.

 

Nurettin Paşa sonunda Neyzen’i ikna eder. Zekiye Sultanın harem dairesinde araya çekilen bir perdenin arkasında  artık devamlı ney dinlenir. Zekiye Sultanın beğenisini kazanır.. Saraydaki bu misafirliği Mısır’a sürgüne gittiği güne kadar devam eder. Zekiye sultan ve Nurettin Paşa çok aydın insanlardır. Saltanata karşı eleştiri ile dolu olan şiirleri huzurda okur, Nurettin Paşa ve Zekiye Sultan bunlardan notlar alırlar. Neyzen’in sevgisini ve samimiyetini hiçbir zaman suistimal etmezler. Ona karşı Demokrat davranırlar... 2. Meşrutiyetten sonra Neyzen sürgünden dönünce yine Zekiye Sultanın Şair Eşref ile birlikte çok misafiri olmuşlardır…

 

 

 

DEĞİLMİ YA ? BEN ONLARA NEY ÇALDIM,

ALEM YEDİ İÇTİ BEN HAVA ALDIM.

MAHŞERDE ŞÜPHESİZ BEN YAYA KALDIM,

ÇÜNKİ İŞİN BOKU, İMAN HAK VERE..

 

DÜN GECE SEYRANA ÇIKARDIM DİLİ

BAKTIM CEHENNEMİN SÖNMÜŞ KANDİLİ

KAPISINDA NÖBETCİYMİŞ FUZÜLİ

GÖRDÜ, DEDİ ATEŞ DUMAN HAK VERE.

 

BİR KAMIŞ VAR HAK SIRRINA AŞİNA

“NURU MUHAMMED”LE AĞLAR DAİMA

NEYZEN GİBİ SERSERİYE MEVLANA

VERMİŞ FAKAT ONDA MEKAN HAK VERE…..

 

Haftaya görüşmek üzere hoşca kalın..

 İdiris Anarat

11 Mayıs 2015