Bafra'nın Hanları

Bafra nin hanlari

Değerli Bafralı okurlarım bugün sizlere Bafra tarihine ışık tutacak “Bafra’nın Hanları” konulu bir araştırma yazımı paylaşacağım. Bu yazdıklarımın birçoğunu ilk defa duyacak ilk defa okuyacaksınız.    

Sosyal medyadaki Bafra ile ilgili birçok grup sayfalarında malumunuz Bafra’ya ait birçok tarihi önemi olan fotoğraflar paylaşılmaktadır. Özellikle sosyal medya kullanıcıları bu fotoğraflara özel ilgi göstermekte ve sosyal medya üzerinden Bafra’mızın yakın tarihine ait olan bu fotoğraflardan bilgi edinmektedirler.  

Bu köşe yazımda Bafra’mızın Hanları ile ilgili bilgileri sizinle paylaşmak istiyorum. 

HACI GAYİP ZADE HANI 

Bafra’nın bilinen en önemli Hanı Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan ve 12 Haziran 1943 yılında “Bafra’yı Güzelleştirme Cemiyeti” tarafından Devlet Eski Bakanımız Hikmet Sami Türk’ün babası Süleyman Türk Başkanlığında Bafra Meydanını genişletmek amacıyla istimlâk edilerek yıkılan Handır. 

O dönem bu Cemiyetin Yönetim Kurulu Üyeleri ise Dr. Ali Kadayıfçı, Samsun Spor Eski Başkanı İsmail Uyanık’ın babası İbrahim Uyanık, Tütün Tüccarı İsmail İşman ve “Topal Hafız” lakaplı Hafız Recep Kıymaz’mış. 

Bu Han ile ilgili olarak her ne kadar “Eskiydi, biz yıkmasak kendisi yıkılacaktı’’ gibi spekülasyonlar yapılsa da, esas yıkım amacı Bafra’ya Cumhuriyet Meydanı kazandırmak amacıyla yıkılmış olmasıdır. 

Bu Hanın ismi halk arasında ‘’Hacı Gaybo’nun Hanıdır”. Yani Hacı Gayyip Zade’nin Hanıdır. Üç tarafından girişi olduğu anlatılan bu han, Bafra’nın zengin Türk Tüccarı Hacı Gayyip Efendi tarafından yaptırılmıştır. Yapılış tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte, tahmini 1840-1850 olarak tahmin edilmektedir. Hacı Gayyip Efendi vefat edince Han, çocukları Aziz Efendi’ye ve Hacı Şevki Efendi’ye kalmıştır. Bu Hanın ortasında bir avlu bulunurmuş ve avlunun içinde de bir çeşme varmış. 

Yarı kargir, yarı ahşap olan bu Hanın üç tarafı caddeymiş. İki katlı olan bu hanın alt katlarında caddeye bakan 9 dükkan, 1 kahve üst katlarda ise eskiden Hacı Murat Medresesi varmış. Daha sonra üst katlar otel odası ve tiyatro oyun yeri olarak kullanılmış. 

Ön cephesi Ziraat Bankasına bakmakta olan Handa rakı dükkanı, nalburiye, tatlıcı, kurukahveci, fırın, büyük bir kahvehane, köfteci, bakkal, helvacı, gibi çeşitli esnaf dükkânları bulunmaktaymış. 

Ayrıca bu handaki büyük kahvehanede, o yıllarda Bafra’daki Musiki severler tarafından müzik çalışmaları yapılır ve küçük konserler verilir, tiyatro oyunları da sahnelenirmiş. Bu handa köylerden şehre gelen insanların hayvanlarını bağladığı yerler, ahırlar yokmuş. Yani bir nevi günümüzün otoparksız iş merkezi gibiymiş...! 

Benim gibi Bodrum’da ikamet eden ve iş hayatına burada devam eden İnş. Müh. Mehmet Atmaca ile beraber bu hanın fotoğraflarını incelediğimizde; Handa iki ayrı çatı sistemi ve pencere farklılıklarını fark ettik. Bununda nedeni handa 1890’lı yıllarda çıkan bir yangında Hanın Ziraat Bankasına bakan yönünün yanmış ve sonradan tekrar yapılmış olması. Aynı ustanın elinden çıkmadığı için mimari farklılık fotoğrafta göze çarpıyor. Çünkü hanın 2 tarafının çatı yapısı ile 3. tarafın yani Ziraat Bankasına bakan yanan ve sonradan tekrar yapılan cephenin çatısı farklı ustalar tarafından, farklı eğimle yapılmış. Aynı zamanda ilave kısmın pencereleri daha küçük ve pencere Nişleri yani üst süsleri de farklı..!                                     

Hacı Gayyip Efendi sağlığında buradan dükkân sattı mı, satmadı mı bilemiyoruz fakat vefat ettikten sonra çocukları veya torunları buradaki bazı dükkânları Bafra’nın eşraflarından insanlara satmışlardır. 

Diyeceksiniz ki Ahmet Faruk Urfalı bu kanıya nereden vardın, elinde belge var mı... 

Elimde belge yok fakat babam Nazım Şahin Urfalı (Avcı Nazım), nenesi Zekiye Hanımın burada 2 tane dükkânı olduğunu, bu dükkanların da Zekiye Hanımına dedesi Hacı Gayyip Efendi’den miras kaldığını söyledi. Aziz Efendi’nin kızı olan babamın nenesi Zekiye Hanımın, Lütfiye Hanım adında bir kız kardeşi, bir de Fuat Efendi adında oğlu varmış. Babam Lütfiye Hanımın da burada en az 2 tane dükkânı olduğunu belirtti. 

Lütfiye Hanım; Bafra Belediye Eski Başkanı Duha Sertkaya’nın ve kardeşi Suha Sertkaya’nın nenesidir. Yani anneleri Pembe Hanımın annesidir. Yani Lütfiye Hanım da Hacı Gayyip Efendi’nin, Aziz Efendi’den olan torunudur.  Aziz Efendi’nin bir diğer çocuğu olan Fuat Efendi’ye de buradan 2 dükkân düşmüştür. Fuat Efendi’nin 1 kızı varmış. Onun ismi de Nadire Hanımmış. Nadire Hanımın torunları Ayten, Nurten ve Güven Terzioğlu bundan 60 yıl önce Ankara ve İstanbul’a taşınmışlar orada yaşıyorlarmış. Bugün onların torunlarından İstanbul’da kimler var bilmiyoruz. Nadire Hala da buradan miras almış.                     

Hacı Gayyip Zade’nin bir diğer oğlu da Hacı Şevki Efendi. Hacı Şevki Efendi’nin de Ahmet ve Mehmet Efendi diye iki oğlu varmış. Onların da varisleri daha sonraki yıllarda buradan 3 dükkân 1 kahve miras almışlar. Hacı Şevki Efendi’nin oğlu Ahmet Efendi ile Mehmet Efendi’nin bugünkü torunları da Bafra’daki Özmenler Ailesidir.

Hanın üst katındaki Hacı Murat Medresesi ise 1924 yılına kadar eğitime devam etmiş ve 1924’te medreselerin kapatılmasıyla kapatılıp otel haline çevrilmiş. Bu Medresenin yani hanın üst katının mülk sahibi Hacı Gayyip Efendi miydi yoksa Hacı Murat mıydı bilmiyoruz. Ya Hacı Murat üst katı satın aldı Medrese açtı ya da Gayyip Efendinin kiracısıydı. 

Duha-Suha Sertkaya, Nazım Şahin Urfalı ve Necati, Nural, Nurettin, Bedri Özmen buradan direk olarak miras almamışlar fakat bu kişilerin nene ve dedeleri bu mirastan hak almışlar. Bunları detaylı yazmamın nedeni, babam Nazım Şahin Urfalı’nın, bu hanın özel mülkiyet olduğunu ve bir vakıf hanı olmadığını anlatımın da belirtmek istemesidir.

Bu hanın sahibi Hacı Gayyip Efendi çok zengin bir adammış. Bugünkü Uzun Hamamın o yıllardaki sahibiymiş. Bu konunun detaylarını bir sonraki yazım olacak olan “Bafra’nın Hamamları ve Çeşmeleri‘’ makalemde anlatacağım.  

Ayrıca Hacı Gayyip Efendinin Kızılırmak İlkokulunun arkasında tren yolunun kenarında ve Kuşçular Köyünde de büyük arazileri varmış. Hacı Gayyip Efendinin evi Bafra Belediyesinin arka köşesinde iki katlı yaklaşık 200 metrekare kullanım alanlı bir evmiş. Fakat Konak tarzı bir ev değilmiş. Evin tam yeri Hacı Velilerin sokağın başıymış yani Tulumbacıların evinin olduğu sokağın başı. Başka bir tarif ile Gümrükçülerin apartmanına giden yolun sol köşe başı. Bu ev babamın nenesi Zekiye Hanıma ve iki kardeşine dedelerinden miras kalmış. 

Bu evi Zekiye Hanım ve kardeşleri daha sonra Asım Efendi’ye satmışlar. Hatta bugün o sokağın adı Asım Efendi Sokağıdır. Asım Efendinin çocukları ise günümüzde Martalalı Emin Çakır’ın annesi, Bankacı Berati Kefeli’nin annesinin babası ve şu an bilemediğimiz diğer çocuklarıdır. Asım Efendinin bu mirasçıları daha sonra bu evi Alaçamlı Galip Kurtul Bey’e satmışlar. 1970’lerin başına kadar da bu ev duruyormuş sonra Galip Kurtul’un varisleri tarafından bu ev müteahhide verilmiş ve bugünkü apartman yapılmıştır.                   

Tekrar han konusuna gelirsek, bu handa ki mirasçılardan dükkân satın alan ve bu handa ticaret yapan kişilerden bazılarını, babamın babasının halasının oğlu olan Hacı Mustafa Kurt babama anlatmış. 

Hasan Basri Kurt ve Baki Kurt’un babası olan Hacı Mustafa Kurt, bu handa Hacı Kerim Efendiye ait bir fırın olduğunu, gençlik yıllarında bu fırında Hacı Kerim’in yanında çalıştığını ve Hacı Kerim’in bu fırının mülk sahibi olduğunu belitmiş. Hacı Kerim, Hacı Gayyip Efendinin veya çocuklarının akrabası değilmiş. Bu da Hacı Kerim Efendinin bu fırını satın aldığını gösteriyor. Hacı Kerim Efendi Bafra’mızın değerli büyüklerinden İbrahim, İsmet, İsmail Ertekin’in babaları, Baki, Şinasi, Hasan, Hüseyin Ertekin’in ise amcalarıdır. 

Ayrıca yine Bafra’mızın değerli büyüklerinden Selamet Kurt ve dayım İsmail Başkaya ile yaptığımız bir konuşmada bu handa Bisikletçi Nadir Amca olarak tanıdığımız Nadir Köprülü’nün babası Hüseyin Köprülü’nün de 1930-40’lı yıllarda helvacı dükkânı olduğunu belirttiler. 

Yine Selamet Kurt bu han ile ilgili hatıralarını anlatırken Bafra’mızın değerli büyüklerinden Tapucu Ruhi Bey’in kayınpederi Kör Mahmut’un da burada elek ve kuru kahve satan dükkânı olduğunu belirtti. Fakat Selamet Kurt Hüseyin Köprülü ile Kör Mahmut’un bu han’da kiracı mı, yoksa mal sahibi mi olduklarını bilmediğini de söyledi.

Ayrıca Dr. Fevzi Birer ve Arzuhalci Fikret Erduran’ın Drama’dan akrabaları olan Gazipaşalı Rakıcı Hüseyin Bey’in de o han’da rakı dükkânı varmış. Han yıkılınca Hüseyin Bey İstanbul’a taşınmış. Ayrıca şu an Amerika’da yaşayan Bafralı Emin Erman’ın babası Köfteci Hasan Erman Amcanın da kahvenin yanında Köfteci dükkânı varmış. Hasan amca aynı zamanda Efe ve Yaman Turan’ında dedeleri…

Evet sevgili Bafralılar bu Han ile ilgili elimdeki kaynaklara göre durum bu…! Eğer çevrenizde bugün 90 yaşında olan ve o yılları hatırlayan büyükleriniz veya babasından, nenesinden duyduklarını hatırlayan 70 yaş üstü büyükleriniz varsa onlarla sohbet edip, onların hatıralarını yorum olarak düşerseniz seviniriz. 

O yıllardaki Bafra’mızın diğer Hanları ise Eski Vakıf İş Hanı, Taş Han, Ali Hafız’ın Hanı, Nalbant Hasan’ın Hanı, Hasan Kanatlı'nın Hanı, Mustafa Erdil’in Hanı, Muhacirlerin Hanı, Hacı Emin’in Hanı, Sarpunlu Emin Dinççağ’ın Hanı, Haralanboz Hanı ve ayrıca Çiçekçi Şenol’un bugünkü dükkânının olduğu yerde sahibini babamın bilmediği bir han daha varmış. Şimdi bu hanlar ile ilgili bilgileri size yazacağım. 

ESKİ VAKIF İŞ HANI

Meydandaki diğer bir han da eski tahta Vakıf İş hanıdır. Vakıf İşhanı bugünkü Vakıf İş hanının olduğu yerdeki eski iş hanıymış. Bu iş hanın üzeri de otel olarak kullanılıyormuş ve bu oteli de Süleyman ve Mustafa Kol kardeşler işletiyormuş. Bu hanın en başındaki dükkân Hamit Uyanık’ın bakkal dükkânıymış. Hamit Uyanık Samsunspor Başkanı İsmail Uyanık’ın dedesidir. Daha sonra o sıraya Nevris  Eriş’in babası Enver Eriş de Bakkal dükkanı açmış. Bir de çivi ve nalburiye satılan dükkân açılmış. Arka tarafında hanın sınırları içinde İsmail Karataş’ın babası Aslan Karataş’ın kahvesi ve yan sokakta hana ait İsmail Özkal’ın abisi Süleyman Özkal’ın lokantası vardı.  

TAŞ HAN                                                                              

Cumhuriyet Meydanında şu an Çelebilerin iş merkezinin olduğu yerdeymiş. Çelebi Zadelere ait olan bu hanın üst katında 15-16 odalı otel bulunuyormuş. Alt kat ise kıraathane olarak hizmet veriyormuş. Kıraathanenin iki tane kapısı varmış. Kapılardan bir tanesi Ziraat Bankasına bakıyormuş, diğer kapı ise Kibaroğlu Sineması sokağına bakıyormuş. Kahvenin içi L şeklinde olup, kahvenin içinden üst kat odalara çıkan tahta merdiven varmış. Bu kıraathaneyi ve oteli 1930-40’lı yıllarda Bafra’mızın dünyaca ünlü Karikatüristi Bedri Koraman’ın babası Hamit Koraman uzun yıllar çalıştırmış. Bunu bana Bedri Amca iki yıl önceki röportajımızda anlatmıştı. Ben de size o köşe yazım da yazmıştım. Bedri amcanın babasından sonra ise hanı, Gürcü Hasan Efendinin oğlu Süleyman Kol çalıştırmış. Bu hanın yanında yine Çelebilere ait Benzin Pompası dükkânı varmış. Bu dükkânı da Akın Genç’in amcası Ramiz Genç çalıştırıyormuş. Han 1970 yılından tadilata sokulmuş ve kıraathane sökülerek işyerine yani dükkânlara çevrilmiş. Yukarıdaki odalarda depo olarak, yazıhane olarak kullanılmış. Daha sonra ise burası yıkılarak şimdiki iş merkezi oldu.

ALİ HAFIZ’IN HANI

Ali Hafız’ın Han’ı olarak yazdığım yer ise Kibaroğlu Sinemasının olduğu yermiş. Burası eski yıllarda Bafra’nın en büyük hayvan hanı olarak yıllarca çalışmış. Bafra’nın uzak dağ köylerinden, Alaçam’dan Bafra’ya At, Eşek, Katır, Sıpa gibi binek hayvanlarıyla kasabaya gelenler veya öküz, inek, koyun, keçi vs. gibi hayvanlarını çarşıya satmak için getirenler bu hana mallarını, hayvanlarını bağlar, otunu, yemini, suyunu verir, gece konaklamak için ya bir yakının evine gider veya Taş Han’a ya da Hacı Gayyip Efendinin Han’ına gider gece orada konaklarmış. Etrafı tarabalarla çevrili olan bu hanın içinde ahırlar bulunurmuş. Yani bugünkü tabirlere bu hanlar bir nevi Otopark hizmeti verirmiş.  Gazeteci Ünal Hatipoğlu’un dedesi yani annesinin babası olan Ali Hafız aynı zamanda Akbank Eski Müdürü Nafız Yücesan ve kardeşleri ile Fatih İlköğretim Okulu eski müdürlerinden Ahmet Yücesan’ın da dedesi. Ali Hafız öldükten sonra bu Han oğlu Emin Yücesan’a kalmış. Reji’den emekli Emin Yücesan burayı bir müddet çalıştırdıktan sonra Galip Kibaroğlu’na satmış. Galip Kibaroğlu da burayı yıkarak yarısını kışlık, yarısını yazlık olmak üzere iki tane yan yana Bafra’mızın meşhur Kibaroğlu Sinemasını yapmış.  

HASAN KANATLI'NIN HANI

Diğer bir hayvan hanı ise Beşyol’daki Hasan Kanatlı'nın Hanıymış. ‘’Nalbant Hasan’’ olarak tanınan Hasan Bey aslen Vezirköprülüymüş. Bu hanın Beşyol’da bulunduğu yer ise Eczacı Ünal Ataseven’in eczanesinin yanıymış. Burası çok büyük bir han değilmiş ama içinde hayvanlar için küçük ahırlar varmış. Bu handa ayrıca at, katır, eşek, öküz nallama işi yapılırmış. Diğer hayvanları ayakta nallarlarmış fakat öküzleri yatırarak nallarlarmış.

NALBANT KAMİL’İN HANI 

Hasan Kanatlı'nın Han’ının yanında ise Kamil Genççakır’ın yani ‘’Nalbant Kamil’’in Hanı varmış. Nalbant Kamil’in Hanı da tıpkı Hasan Kanatlı'nın Hanı gibi şehre inen köylülerin ve kasabadaki hayvanı olan insanların hayvanlarına nal çakma hizmeti veriyormuş. Ayrıca bu hana hayvanlarını getirenler hayvanlarının saman ve su ihtiyacını da görebiliyorlarmış. İki katlı olan bu hanın üst katı da evmiş. Nalbant Kamil dediğimiz bu kişi, Bafra Şoförler Cemiyeti Başkanımız olan Metin Genççakır’ın dedesiymiş.

Nalbant Kamil’in Hanının yanında ise Niyazi Erdil'in Hanı varmış.Onun yanında ise Muhacirlerin Hanı bulunuyormuş.

İbrahim Tabak Ağabeyim ile yaptığım görüşmede; Niyazi Tabak'ın dükkanının yanında ise Cavit Müderrisoğlu'na ait Müderrisoğlu Hanı varmış. Bu Hanın altı dükkan ve kahvehane üst katları ise otel odası olarak hizmet veriyormuş. Bu Hanın olduğu yerde şu an Turkcell Bayii bulunuyor. 

Bu hanların haricinde eski adıyla Kargalı Mahallesi denilen, şimdiki adıyla Cumhuriyet Mahallesi’nde de bir han bulunuyormuş. Bu hanın tam olarak olduğu yer ise Çiçekçi Şenol Meral’in dükkânının olduğu yermiş. Bu hanın sahibi kimdi onu bilemiyoruz.

SARPUNLU EMİN’İN HANI 

Bir diğer han da “Sarpunlu Emin” olarak bilinen Emin Dinççağ’ın hanıymış. Bu han da Cumhuriyet Meydanı’nda Foto Mümin’in olduğu sokaktaymış. Foto Mümin’in dükkânının yanının yanındaki yermiş. Emin Dinççağ burayı vefat edene kadar han olarak çalıştırmış daha sonra burası varislerince yıkılıp apartman yapılmış.

HARALANBOZ HANI 

Son olarak bildiğimiz Han ise Haralanboz’un Han’ıdır. Haralanboz Rum’muş. Çarşıya inen Rumlar ve çarşı içindeki Rumlar Haralanboz’a gidermiş. Bu han şimdiki Şehir Kulübü ile yanındaki Yedaş’ın arasındaki kalan kısımdır. Bu Hanın kalıntıları ve bahçesi hala durmaktadır. Ticaret Odasının arkasındaki oto yıkamanın orada da arka kapısı vardır. Bahçe gibi bir yerdir.  

Evet değerli Bafralı okurlarım bu yazdıklarımın haricinde, yaşınız gereği sizin de bu konu hakkında bildikleriniz veya büyüklerinizden duyduklarınız varsa yorumlar kısmına yazmanızı rica ediyorum.

Ayrıca bu anlattığım yerlerle ilgili veya eski Bafra ile ilgili aile albümlerinizde eski fotoğraflar varsa Facebook sayfalarındaki Bafra ile ilgili guruplarda paylaşırsanız seviniriz, değerlendiririz.  

Ahmet Faruk Urfalı

28 Aralık 201, bafrahaber.com


Not: Yazının kaynak gösterilerek dahi kopyalanıp yayımlanması yasaktır. Yazıyı sadece başlığı ve manşet resmi ile link vererek paylaşabilirsiniz.

  • BafraHaber Yorum
  • Bafra'nın Hanları içeriğine yorum yapmaktasınız
Favicon
  • Toplam Yorum 12
User defaultYorum Id: 197580
15 Aralık 2023
21:31
  • Yorum Id: 197580
  • 15 Aralık 2023
  • 21:31

Hafızana hayranım üstadım sizden büyüklerimizin ismini ne yaptıklarını duymak bizi hayrete düşürüyor asım efendi'nin torunlari olarak biz bile bilmiyoruz anlattiklarinizi

User defaultYorum Id: 144115
19 Nisan 2022
21:40
  • Yorum Id: 144115
  • 19 Nisan 2022
  • 21:40

Harika çok güzel bir yazı çok teşekkür ederiz

User defaultYorum Id: 144090
19 Nisan 2022
12:18
  • Yorum Id: 144090
  • 19 Nisan 2022
  • 12:18

Bu araştırmalarınız ve aydınlatıcı yazınız için teşekkür ederim.orta ve liseye giderken bazen köyden bafra'ya at arabası ile gelirdik.atlarımızı ya nalbant kamil'in veya nalbant hasan'ın hanına bırakırdık.atların nallarını her iki yerdede değiştirirdik.nalbant kamil'in hanında ali irer (şimdiki vakıf müdür hasan irer'in babası) genelde atlarımıza o bakardı.nalbant hasan dede ve baba dostu idi.delikli 2.5 krş bende vardı,2.5 krş da o verirdi,git karşıdan kazan simidi al derdi.allah hepsinede rahmet eylesin.mekanları cennet olsun.ali rıza keçeli

Daha Fazla Yorum