Birlikte yaşama zorunluluğu olan insanların birbirleri arasındaki sosyal-kültürel-ekonomik ilişkilerinin temelinde haberleşme ve iletişim vardır.

Bu haberleşme ve iletişim basın-medya aracılığı ile gerçekleşmektedir.

Kamuoyu gündemi, basın-medya ile beslenerek şekillendirilip olgunlaştırılmaktadır.

Bu nedenle basın-medyanın kör menfaat-çıkar-hırslara alet edilmesi durumunda kontrolsüz tehlikeli bir silah haline dönüştürülebilmektedir.  

Hobi olarak başlayıp, amatörce devam eden, profesyonelleşmeye doğru giden basın-medya hayatımızda;

__İlçemizi.
__İlçemizin insanlarını.
__İlçemizin sorunlarını.
__İlçemizin sorunlarının çözümünü.

Objektif, yakından görme, tanıma fırsatımız oldu.
İlçemizde basın-medya neredeyse birinci güç haline gelmiştir.

__Görsel basın-medya.
__Yazılı basın-medya.
__Sözlü basın-medya.
__Internet basını-medya Olarak faaliyetine devam eden çok sesli  bu uğraş neredeyse her taşın altında olan biteni kamuoyuna aktararak bilgilendirmektedir.

Geçtiğimiz günlerde buruk bir şekilde kutlanan çalışan gazeteciler gününde gazetecilerin sorunlarının konuşulup ciddi anlamda bir yaklaşımın sergileneceğini beklerken, tam aksine bir takım kuruluş ve şahısların basın-medya mensuplarına verildikleri yemekle gün kutlanmış oldu.

Oysa basın-medyada çalışıp her gün sokak-sokak dolaşarak her türlü tehlike ve sıkıntıya karşı halkı bilgilendirmek için haber yapmaya çalışıp, akşam evine ekmek getiremeyecek kadar maddi anlamda sıkıntıları olan, basın-medya mensuplarımız bu günden çok umutları vardı.

Maalesef bu umutları verilen bir yemek, edilen bir teşekkür, söylenen sözde güzel sözlerle son buldu. 

Kimsenin aklına gelip sormadı.
__Sosyal güvenceniz var mı`
__Evine ekmek getire biliyor musunuz`
__Ne haldesiniz. Nasılsınız` 
__Haber almada zorluk ve engellerle karşılaşıyor musunuz`

İlçemizde İki adet basın-medya cemiyeti bulunmaktadır.

İki cemiyette birbirini aratmayacak kadar kişisel egoları tatmin etmekten ödeye gitmeyen meslek kuruluşu olarak göstermelik varlıklarını sürdürmektedirler.

İlçemizde basın-medya gücünü kendi kontrollerinde ve himayelerinde tutmaktan başka kayda değer bir çalışmalarını bu güne kadar göremedik.

Basın-medyada sosyal güvencesi olmadan çok düşük ücretler ile çalışarak evine ekmek götürme mücadelesi veren bu insanlara sahip çıkamayan bu iki cemiyetimizin varlıklarını devam ettirmelerinin hiç kimseye bir faydası yok.

Basın-medyanın bu kadar önemli olduğu hayatımızda tek gelirleri esnafımızın ve bir takım kuruluşların verdiği reklamdır.

Maalesef ilçemizdeki reklam pastasını da BASIN-MEDYA DİNAZORU diyeceğimiz aylık veya milli ve dini bayramlarımıza yakın dergi-gazete çıkaran üç dört medya-basın kuruluş almaktadır.

Bu üç dört basın-medya kuruluşunun aylık, milli ve dini bayramlarımıza yakın çıkartmış oldukları gazete ve dergiler, insanlarımıza ve kamuoyuna basın-medya adına verdikleri renkli resimlerle, parlak kâğıtlara basılmış, adına dergi mi dersiniz veya gazetemi içeriği olmayan, çakma haber ve bilgilerle dolu kaliteli kâğıt baskısı desek herhalde yanlış olmaz.

Asıl basın-medya adına günlük faaliyette bulunarak her türlü tehlike ve riske karşı bizlere bilgi akışını sağlayan kuruluş ve şahıslara reklam adına maalesef birer simit veya simit parası düşmektedir.

Bu simit veya simit parası ile karınların mı doyursunlar veya evlerine ekmek mi getirsinler. Masraflarını mı çıkartsınlar.

İlçemizi yönetenler gerçek basın-medya kuruluş ve mensuplarına zoraki ilgi göstermektedirler. Hele de kendilerinin çalışmaları uygulamaları haber konusu olduğu zaman elinden gelen güçlerini kullanarak sindirme politikası gütmekten çekinmemektedirler.

Kaymakamımız ilçemize göreve başladığı günden bu yana işlerinin yoğunluğundan dolayı olsa gerek geçte olsa ilk defa basın-medya kuruluşlarını kısa süreli ziyaret ederek gönüllerini almaya çalışmıştır.

Herhalde bundan sonra da diğer yöneticilerimiz kimileri gerçekten, kimileri zoraki, kimileri de sözde bu ziyaretleri sık-sık yaparak basın-medya kuruluş ve çalışanlarının manevi olarak desteklediklerini ve yanlarında olduklarını göstermiş olurlar.

Yöneticilerimiz halkımız ve kamuoyu olarak şunu iyi bilmeliyiz ki, Basın-medya kuruluş ve çalışanları insanlarımızın;
__Sesi.
__Kulağı.
__Gözüdür.

Hiç kimse ve kurumlar hangi makam mevki ve konumda olursa olsun insanlarımızın arasında haber alma, bilgilenme ve iletişimi olan özgür basınının ve medyasının,

__Sesini kesemeyecek.
__Kulağını duymaz hale getiremeyecek.
__Gözünü kör yapamayacaktır.

Bu nedenle ilçemizin sesi, kulağı, gözü olan gerçek basın-medya kuruluş ve çalışanlarına maddi ve manevi anlamda desteğimizi verelim.

Verelim ki karanlıkta hiçbir konu kalmasın. Her konu aydınlığa kavuşsun.

Mustafa Kemal ATATÜRKÜN söylediği gibi.

“ Basın bir ulusun ortak sesidir. Bir ulusu aydınlatma ve uyarmada, bir ulusu muhtaç olduğu düşünsel gıdayı vermekte, özet olarak bir ulusun mutluluk hedefi olan ortak yönde yürümesini sağlamada başlı başına bir kuvvet, bir okul, bir rehberdir. (1922) ”

Bu güzel anlamlı sözden sonra bizlere söyleyecek basın-medya adına bir söz kalmasa gerek.
Sağlıcakla kalın.

İsmail Karahan