Bafra’da Şıra yapımı çok eski yıllara dayanır. Bugünkü neslin son yaşayan büyükleri 1930 yılından sonra Şıracılık ile uğraşan ve geçimini Şıra’dan sağlayan, Şıra yapımını bilen Bafra’daki 7 Şıracı Ustasını ve Aileyi bilirler. Şıracı Hidayet, Şıracı Hulusi, Şıracı ilhami Cudi ve Sami Balakçı Kardeşler, Şıracı Topal Mustafa, Şıracı Hacı Veliler Ailesi, Şıracı Murat ve Şıracı Hilmi Uyanık bu işin “Piri” sayılan Bafra’mızın ünlü Şıracılarıdır.
ŞIRACI HULUSİ
Şıracı Hulusi Amca’nın Şıracı dükkanı ve Şıra arabası yokmuş. Hulusi Amca’nın kolunda büyük Kolçak sepeti varmış ve sepetin üzeri bez ile örtülüymüş. Şıra şişelerini o sepete koyar onun belli başlı müşterileri varmış, oralara dağıtım yaparmış. Yani adrese teslim sipariş... Hulusi Amca aslen Vezirköprülüymüş. Köprülü Hulusi diye de bilinirmiş. Bir oğlu vardı. İşbankasındaki Süleyman Abi’nin Babasıdır. Süleyman Abi’ye Hacıbey yani Hacıbay’in Süleyman diye de hitap ederler. Hulusi Amca’nın ilk evi Manav Sefer’in olduğu binaydı. Hulusi Amca eşinden ayrılınca daha sonra Büyükcami Mahallesi’nde Karagöllerin evinin karşı köşesinde oturmuş. Evi Kemal Gören’in evinin yanındaki sokağın köşesindeki evmiş.
Şıracı İlhami Cudi Balakçı ise meydanda Cimbilik Mehmet Ekmekçi’nin fırının önünde Şıra satarmış. Yani bugünkü Albayrakların şekerci dükkanının olduğu köşede. İlhami Amca’nın da arabası varmış. Yani araba dediğim iki veya dört tekerlekli, sokak aralarında gezerek satılan el arabalarından bahsediyorum. Bizim çocukluğumuzda özellikle dondurmacılar, sebze satıcıları, ikinci el eşya metal hurda toplayıcıları, kestaneciler o arabaları çok kullanırdı. İlhami Amcanın 4 Çocuğu vardı. Yılmaz, Yalçın, Helim ve İlhan Balakçı... Evi ise Bulvarda şimdiki oğlu Yalçın’ın fırının olduğu yerdi.
Hasan Tokalak 1968’te Samsuna Mecidiye’ye Tokalak Pide Salonu açınca bütün Şıra ihtiyacını Sami ve İlhami Cudi kardeşler karşılamıştır. Hasan Tokalak benim Eniştemdi. Yani Zerrin Teyzemin eşiydi. Balakçı kardeşler Bafra minibüsüne her sabah Şıra şişelerini verir, eniştem de gider Samsun Minibüs Garajından o Şıraları alır, Bafra Pidesinin yanında Samsun halkına Şıra sunarmış. Kısa zamanda Bafra Pidesi gibi Bafra Şırası da Samsun’da nam almış. Bafra Şırasını Samsun’a ilk tanıtan yine Sami ve İlhami Cudi şıraları ile Hasan Tokalak’tır.
İlhami Amca’nın kardeşi Sami Balakçı’nın ise arabası varmış. Arabası Meydanda eskiden Cemalettin Çakır’ın hanımın Eczanesi’nin yanındaki Ahmet Akekmekçi’nin Köfteci Dükkanın önündeydi. Evi de Lalinci Hamit’in evinin oradaydı. Sami Amca’nın Şıraları da abisi İlhami Balakçı’nın şıralar kadar meşhurdu. Hatta bugün hala Sami Abinin Şırası enfesti diyenler bile var. Ben Sami Amcamın Şırasından çok içtim.
Şıracı Hidayet Görgülü dayınının da dükkanı yokmuş fakat onunda arabası varmış.. Arabasını Meydanda Kepab’çı Yücel Amca’nın lokantasının önüne çekermiş. Kepapçı Yücel Amca’ya Kebap yemeye gelenler mutlaka o kebabın yanında buz gibi soğuk Şıra içerlerdi. Hidayet Görgülü Amca eski Şehir Kulübünün yani şimdiki Müzenin, Şifa Hamamın olduğu karşı köşede otururmuş. Hidayet Amca’nın da 4 çocuğu vardı.
Şıracı Mustafa Alagöz Dayı’ya “Topal Şıracı” da derlermiş. Bir ayağı sakat olduğu için çok fazla yürümez ve oturduğu yerden şıralarını satarmış. Beşyol’da Camadanların Ekmek Fırının köşede Şıra tezgahı varmış. Semra Çetin Teyzem “1963 yılında ben okuldan dönerken beni yanına çağırır, bana Şıra ikram ederdi. Kızları Evratun ve Nermin arkadaşlarımdı. Beni çok severdi. O zamalar evi Beşyol’daydı ‘’ diyor. Şıracı Mustafa Alagöz Dayı Şıralarını Beşyolda Ekmek Fırının önündeki tezgahında satarmış. Daha sonra evi Büyükcami Mahallesi’ndeydi. Çizmeli Sokak’ta “Bozanak İsmail” lakaplı İsmail Ülgen’in evinin yanındaki köşebaşındaki ev olmuş. Mustafa Amca 1965’lere kadar Beşyol’da oturmuş. Daha sonra Büyükcami’de Çizmeli Sokak’taki eski tahta evi alıp yıkmış ve yerine bugünkü 2 katlı evi yaptırmış. Sanırım o ev hala duruyor. Üst katta kendi oturur, alt katta kiracısı Avukat Şakir Bengü otururmuş. Mustafa Amca’nın arabası yokmuş ama sırtında omuzları üzerinde tahta askı ve askının her iki yanında ipe bağlı tahta sepeti varmış. İçinde buz ve Şıra şişelerini koyar evinden Beşyol’a kadar o Şıraları götürürken “Buz gibi şıralar, şıralar” diye bağırırmış.
Hacı Velilerin ise Lokantaları varmış. Lokanta Arçelik Nafiz Kaya’nın bitişiğinde, Mederese Aralığının içinde 2. dükkanmış. Hacı Veliler kendi yaptıkları şıralarını kendi lokantalarında satarlarmış. Evleri Çilhane Mahallesi’nde, Belediyenin arka köşesinde Hacı Veli Çıkmazındaydı. Hacı Velinin 2 oğlu, 2 kızı vardır. Arkadaşım Mustafa Tulumbacı, Hacı Veli’nin torunlarından biridir.
Şıracı Murat Amca ise meydanda İmamların Bakkal dükkanı önünde arabasında Şıra satarmış. Murat Amca aslen Vezirköprülü olup 1925 yılında gelip Bafra’ya yerleşmiş ve yaz aylarında Şıra kışın ise Sirke yaparak geçimini sağlarmış. Evi Tabakhane Mahallesi’nde olup 4 tane çocuğu varmış. Soyadı Kanununda da Şıracı Soyadını almış.
Hilmi Uyanık Bafra'nın köyünde doğdu. Gazipaşa Mahallesi'nde ikamet etmekteydi. Hilmi Uyanık'ın Meryem, Firdevs, Nejla ve Refika isimli kızlarından 10 torunu var. Yaptığı meslekten dolayı mahallede ve Bafra'da şıracı diye anılırdı.
Başlarda Zahireciler çarşısı ve Beşyol civarında satış yapardı. Son olarak Nuri İbrahim Camisi önünde satışlarını devam etti. En çok şıra alan müşterileri Halis Köfteci ve Medrese Aralığında kuzu tandır yapan Yücel Usta ve birçok döner lokantalarıydı. Hilmi Uyanık, eşinin ölümünden sonra hastalandı ve 1994 yılında vefat etti.
Günümüzde ise Ali Erekmekçi -Kadayıfçı Ali- abim ve Şıracı Sami Amca’nın oğlu İbrahim Neşet Balakçı Abim bu Bafra Lezzetini Bafra halkına sunmaya devam eden yeni neslin temsilcileri… Şıracılık mesleğini layıkı ile yapan ve vefat eden yazımdaki büyüklerimize Allahtan rahmetler diliyor, Ali ve Neşet abime de sağlıklı huzurlu ömürler diliyorum. Eğer atladığım,unuttuğum veya bilmediğim başka isimler varsa kusuruma bakmayın ve lütfen yorum kısmına ekleme yapınız. Bu yazımın hazırlanmasında fotoğraf ve bilgi desteği veren Saffet Ay kardeşime de teşekkür ediyorum.
Ahmet Faruk Urfalı
5 Aralık 2020, BafraHaber.com
Not: Lütfen sadece, başlığı, linki ve manşet görselini paylaşınız. Yazının tamamını ekran kaydederek veya kopyalayarak paylaşmayınız.
Eski babakent lokantasına giderdik rahmetli erdoğan kaya işletirdi şükrü sırıklı tandır ustasıydı orada tandır yer şıra içerdik hey gidi ikisinede allah rahmet eylesin mekanları cennet olsun iyi insanlardı çok güzel mekandı
Allah her ikisine de rahmet eylesin
Arkadaşlar bafra'nın halkı nalinci değil, lalinci hamit der.nalin doğru söylenişi ve yazılışı ama halk arasındaki söylemi lalinci şeklindedir. yeni nesil bunu bilmez. tipki kalanişkov'a kalaşinkof denilmesi gibi...ahmet faruk urfalı
Lalinci hamit değil nalinci hamit olacak
@yorumcu-107880 lalin isminin anlamı eski dilde kırmızı renkli olan anlamına gelmektedir. yakut kırmızısı anlamını da taşımaktadır. nalinle ne alakası var
@yorumcu-107880 sallama
Eski bafralilarin hepsi lalinci hamit der...tdk ya göre nalin takunya demektir.