19 Mayıs 1919 Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluş tarihi bakımından dönüm noktasıdır.

 

 

Devletimizin bir dönüm noktası olduğu için aynı zamanda bugün “Atatürk’ü anma Gençlik ve Spor Bayramı “ olarak ta her sene kutlamaktayız.

 

 

19 Mayıs Atatürk’ü anma Gençlik ve Spor bayramında yapılan olağan kutlamalar,  gençlik ve spor konusunda konuşulup dile getirilemeyenleri kurcaladığımızda;

 

 

Bu kutlama tören ve merasimlerini ifşa edip geride bırakırken gençlik ve spor acısından acaba hangi ruh hali içerisindeyiz`

 

 

Bir milletin yok olma noktasında köhnemiş fikir ve düşünce eylemlerine karşı dirilişini;

 

 

__Yeni fikirli.

 

__Doğru fikirli.

 

__Gelişen fikirli.

 

__Akla bilime uygun fikirli.

 

 

Gençler sağlayacaktır.

 

 

Bu gençler sporcu kimliği ile zeki, çevik, bilgili, sağlıklı aynı zamanda ahlaklı duruşları ile geleceğimizin yükselişinin sorumluluğunu üzerlerine alacaklardır.

 

 

19 Mayıs Atatürk’ü anma Gençlik ve Spor Bayramını kutlarken,  Gençlik ve Spor bakımından sistem olarak ne durumdayız`

 

 

 

Bu soruya maalesef iç acıcı cevap verecek durumda değiliz.

 

 

Gençlik acısından baktığımızda;

 

 

__İlk ve orta öğretiminde eğitim sistemindeki aksaklıklardan dolayı yeterli eğitim alamayan bir gençlik.

 

__İlk ve orta öğretimde yeterli eğitimi alamadığı için dershanelerde çare arayan bir gençlik.

 

__İlk ve orta öğretimini bitirip dershaneye giderek ne çıkarsa bahtıma diyerek tesadüfen kazandığı bir fakülteyi okumak zorunda kalan bir gençlik.

 

__Yüksek öğretimini zar zor şartlar ta tamamlayıp iş bulamayıp üniversite diplomalı işsizler ordusuna dahil olan bir gençlik.

 

__Maddi imkansızlıklar yüzünden sahipsiz kalmış sokaklarda kötü emelli kişilerin ağına düşmüş bir gençlik.

 

__Dağlarda metropollerde kandırılmış vatanına ihanet etme noktasına gelmiş kaybolmuş yok olmaya mahkum edilmiş bir gençlik.

 

__Kısacası genç yaşta bedenen, ruhen ümitleri tükenen, hayalleri yıkılan,  yorgun çaresiz ne yapabileceğini bilemeyen bir gençlik.

 

 

Spor açısından baktığımızda;

 

 

__Devlet eliyle kumar ve şans oyunu haline getirilmiş spor.

 

__Şike ve hilenin kol gezdiği spor.

 

__Her türlü ahlaksızlığın, kaba kuvvetin, kötü söz ve hakaretin icra edildiği spor.

 

__Kısacası insanlar arasında kin nefret oluşturan, terör estiren, menfaat çıkar sağlayan sistem haline gelmiş spor.

 

 

Bu kadar olumsuzluklar içerisinde kutlanan Gençlik ve Spor bayramında ne anlam çıkartıp mesaj verebiliyoruz.

 

 

Bu günkü kutlamalar, merasimler, törenler günü kurtarmaktan öteye gidemeyen birer icraat olarak yerini almaktadır.

 

 

Oysa tarihimizde dönüm noktası olan bu milli kurtuluş gününün anlam ve önemine binaen sempozyum ve paneller düzenleyerek daha anlamlı hale getirebilirdik.

 

 

Sorunlarına çözüm bekleyen gençler, gençlik bayramında unutulursa.

 

 

Sorunlarına çözüm bekleyen spor, spor bayramında unutulursa eyvah ki eyvah.

 

 

Milli ve Dini bayramlarımızı daha anlamlı hale getirecek kutlamalar merasimler törenler düzenlemeliyiz.

 

 

Milli ve Dini bayramlarımız bizlerin arasında kırgınlıkları, küskünlükleri, düşmanlıkları bitirip milli birlik ve beraberliğimizi pekiştirip kaynaştırmak, sorunlarımızı konuşup çözüme kavuşturmak için birer fırsattır.

 

 

Bu fırsatı iyi kullanıp değerlendirmeyi devlet politikası haline getirmeliyiz.

 

 

Yazıma Atatürk’ün 19 Mayıs ile ilgili bir sözü ile bitirmek istiyorum.

 

 

“Bütün ümidim gençliktedir. Her kafanın anlamaktan aciz olduğu yüksek bir varlıktır gençlik.”

 

 

Gelecekte milli ve dini bayramları bu güne kadarki alışılmışın dışında daha anlam katacak şekilde kutlayarak ifa etme temennisi ile.

 

 

 

Saygılarımla

 

İsmail Karahan