Dertleşmek üzerine, içimden gelenler!

Dertleşmek üzerine, içimden gelenler!

Her hafta dilimiz döndüğünce şehrimiz için kalem kaldırıyoruz. Herhangi bir husumet gütmeden şehrin geleceği için fikirlerimizi beyan ediyoruz. Sadece ben yazdığım için, kamuoyunun bir kısmında kabul görmeyen düşüncelerim olduğunu görüyorum. Bafra nasıl dünya seviyesine gelir, ben onun gayreti içindeyken, kişilere açıkçası tek tek cevap vermek istemedim. Ancak her geçen hafta biriken yorumlar artık bana daha samimi konuşmamız gerektiğini hissettirdi. Bu haftaki yazımı haftalardır hakkımda yazılan yorumları da dikkate alarak cevap vermeye ayırdım, bu yazımla hem belli konulara açıklık getireceğim, hem de şehrin sorunlarına değineceğim.

Ben Bafra’da yaşıyor muyum, ne sıklıkla geliyorum?

Ben İstanbul’da yaşıyorum, çünkü kariyerimin beni getirdiği nokta, Bafra’da iş yapma imkânımı ortadan kaldırdı, gün geldi Bafra’da memurlukta yaptım, ama bugün ulusal ve uluslarası çapta belli  işleri takip etmem gerekiyor, bu nedenle de İstanbul’da yaşıyorum, memleketim Bafra’ya ise sürekli geliyorum. Annem-babam bu şehirde yaşıyor, yüzyıllardır ailem bu şehirde yaşadı. Benim memleketim olan bir şehri dışarıdan bir gözle değerlendirmem, kime ne zarar verebilir, bana bu eleştirileri yapanlar, dışarıda yaşadığı halde Bafra’yı ağzına bile almayanlara neler söylemek ister, açıkçası merak ediyorum. Ayrıca İstanbul’da hemşeri derneklerinde aktif görev yaparak gurbetteki Bafralıların da dertlerine ortak oluyoruz. Doğduğum büyüdüğüm bir şehirle yakından ilgilenmem, doğru bildiklerimi hemşerilerimle paylaşmam şehrime nasıl bir zarar veriyor açıkçası anlayamıyorum.

Belediye Başkanı ve yönetimine karşı husumet mi güdüyorum?

Ben Belediye Başkanı ile bir bardak çay dahi içmedim, hayatımda hiç tanışıp sohbet etmedim, yönetimindeki kişileri de tanımam. Ben buraya yazarken gündemdeki olaylar üzerinden inandığım doğruları işaret ederek yazıyorum. Hamit Kılıç’ı şahsen asla hedef almıyorum. Eleştirdiğim noktalar varsa, bu eleştirileri siyasi duruşu, yönetme üslubu veya olaylara bakış açısıyla birlikte değerlendiriyorum. Özellikle KapıkayaFest’e karşı kaleme aldığım eleştirim neticesinde şahsımı dinsizlikten tutun da, ahlaksızlığıma, yaşam tarzımdan başlayın da her türlü tercihime kadar eleştirdiler. Sosyal medya mecralarında hakaret edilmedik zerrem kalmadı. Haftalık köşe yazma fikrim yokken, sırf bana yönelik bu şahsi saldırılardan dolayı haftalık makale yazmaya başladım. Ben inandığım doğrular üzerine hayat sürmeseydim bugün çok daha farklı yerlerde olabilecek özgeçmişe zaten sahibim, varlığımız olan şehrin sıkıntılarını dile getiren tek bir kalem dahi olmasın istiyorsanız, ne yazık ki bunu başaramayacaksınız. Eğer bu şehirde çöp kokusundan geçilmiyorsa, biri bunu çıkıp söyler, bugün ben olurum yarın başkası veya kimse olmasa da, yarın on yaşındaki bir çocuk okula giderken, balık  kokusuyla sınıfına girdiğini akşam babasına anlatır. Beni sevmeseniz de anlamadığınız nokta şu, benim yanlışı veya eksiği yazmamam onu doğru yapmaz. Ben yazmadığım için hissedilen bir acı keyif olmaz. Ben yarın öldüğümde, işsizler bir günde iş sahibi olmaz. Bafra’da yaşanan olumsuzlukların sebebi de değilim sonucu da değilim, ancak hep beraber çözümü olabiliriz, bunu artık anlayın.

Bafrahaber’den veya başka bir yerden para mı alıyorsun?

Şu an İktidarda Ak Parti var ve ben hemen hemen her yazımda mühür sahibi olması sebebiyle Ak Parti’yi eleştiriyorum. Ben bu işi para için yapsam, parayı iktidardan alır, ona goy goy yaparım. Ya da iktidara yakın onlarca medya mecranda kendi menfaatim için yazı yazarım. Yazılarıma yer veren haber sitesinin maddi durumu hemen hemen herkesin malumu, iş bu haldeyken bana haftalık kim ne kadar para verebilir ki ben bu yazıları kaleme alayım? Sırf insanlara buhtan atmak için yorum yapmamak gerekir, bilinen bir şey varsa ispat etmek icap eder. Ne ben Bafrahaber sitesine para veriyorum, ne de bu site bana para veriyor, ne de üçüncü kişilerden tek bir kuruş destek alıyorum. İnandığım neyse onu yazıyorum. Bana demediğini bırakmayan kişiler, neden bir kez dahi şu soruyu sormaz, Bafra’da iktidarı destekleyen bunca medya organı olduğu halde, takip edilerek okunan tek bir yazarları neden yok? Buyurun önce bunu tartışın, her hafta buradan iktidarı eleştiriyorum, adıyla sanıyla, kalitesiyle, eğitimiyle ilgiyle okunan köşeler kaleme alan tek bir yandaş kaleminiz neden yok? Hodri meydan, yazdıklarıma cevap veren ya da kendi dünya görüşünü anlatan sizden olduğuna inandığınız tek bir yazarınız dahi neden yok?

Siyasete gireceğin için mi bu yazıları yazıyorsun?

Evet, ben eski bir Ocak başkanıyım, hayatım MHP camiasında ve siyasetin içinde geçti ve geçmeye de devam ediyor, MHP dışında bir partiyle de bağım olmadı. Ancak burada kaleme aldığım yazıları siyasete girmeyi düşünerek ele almıyorum, inandıklarımı dile getirmek için kale alıyorum. Siyaset benim hayatımın merkezi hiçbir zaman olmadı, hayatınız sizin için ve çevreniz için bir anlam ifade etmezken, siyaseten de bir anlam ifade etmez. Siz insanların eline bakarken, insanlara lafınızı geçirmezsiniz. Ben bir gün siyasete girerim diyerek yazı yazmadım, yazmam. Beni yakinen tanıyan insanlar şunu bilir ki, ben gündelik hayatımda da yaşama eleştirel gözle bakan biriyim. Sokrates’in dediği gibi, “Sorgulanmamış bir hayat, yaşanmamış demektir” Biraz önce değindim, yine tekrar etmek isterim, ben yazmasam da, siyasete girsem de, girmesem de, şehrin sorunları ortak sorunlarımız, bu sorunları çözmek zorundayız. Cinayetleri, hırsızlıkları, kadına karşı şiddeti, çevre kirliliğini, istihdamı, üretimi, kalkınmayı, tarımı ve daha nicelerini çözmek zorundayız. Bunu artık anlayın!

Daha cevaplamam gereken irili ufaklı birçok soru olduğunu biliyorum, ancak en çok sorulan ve şahsen eleştiriye uğradığım konular bunlardı. O nedenle belli noktalarda açıklama yapma ihtiyacı hissettim. Afşin’den ziyade, Afşin’in yazdıklarına odaklanırsanız hepimiz daha mutlu olabiliriz. Empati ilerlemenin ve medeniyetin anahtarıdır, insanları diğer canlılardan ayıran da budur, lütfen empati özelliğimizi kaybetmeyelim. Hep birlikte daha güzel bir Bafra’ya uyanmak ümidiyle...

Sağlıcakla kalın

Av. Afşin Hatipoğlu
26 Kasım 2019

  • BafraHaber Yorum
  • Dertleşmek üzerine, içimden gelenler! içeriğine yorum yapmaktasınız
Favicon
  • Toplam Yorum 0