Bafra Şairler Ve Yazarlar Buluşması Sona Erdi

Buluşmada başta Bafra’da yaşayan ve kitapları yayımlanan şair ve yazarlar olmak üzere, Samsun’dan katılan birçok edebiyatçı da okurlarıyla bir araya geldi. Etkinliğin son gününde bir değerlendirme paneli düzenlendi. Panelde tarihçi ve sosyolog Emin Günaydın, Hakan Karaali ve Yavuz Kabaoğlu etkinliği değerlendirdi.

Kapanış paneli, amatör tiyatro sanatçısı Av. Murat Bölükbaş’ın salona Orhan Veli’nin “Ben Orhan Veli” adlı şiirini tiyatral bir sunumla okuyarak girmesiyle başladı. Bölükbaş’ın başarılı performansı salondan büyük alkış aldı. 

Panelde tüm katılımcılara katılım ve teşekkür belgesi takdim edildi. Etkinliğin tamamını videoya çekip dijital arşive alan Harun Şen’in belgesi ilçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Değermenci tarafından takdim edildi. 

Panelde söz alan Yazar Ali Ak, 40 yıldır yazdığını ancak ilk kez kendisine bir mikrofon verildiğini belirtti. Şair Recep Şen ise birçok etkinliğe ve fuara katıldıklarını ancak ilk kez Bafra’da bir panelde konuşma fırsatı bulduğunu, ayrıca en çok kitabı bu etkinlikte imzaladığını söyledi. 

Panelistlerden Emin Günaydın, etkinlik fikrinin ortaya çıkış ve gerçekleşme sürecini anlattı. Hakan Karaali, bundan sonraki süreçlerde benzer etkinliklerin düzenlenebileceğini ifade etti. 

Kapanış konuşmasını yapan Yavuz Kabaoğlu şunları söyledi: 

Kıymetli edebiyat dostları, Bugün burada yalnızca üç gün süren bir etkinliğin sonuna değil, yıllardır mayalanan bir hayalin ete kemiğe büründüğü bir âna tanıklık ediyoruz.

Edebiyat adına toplandık, ama inanın mesele sadece kelimeler değildi. Mesele, bir yere ait olmanın kıymetini yeniden hatırlamaktı. Bir coğrafyayı, bir dili, bir insanı, bir geçmişi sahiplenmenin başka bir yolunu aramaktı. Çünkü edebiyat dediğimiz şey, sadece sözcüklerden ibaret değildir. O, toprağın belleği, halkın sesi, susanların çığlığıdır.

Bu üç gün boyunca çok şey konuştuk. Neyzen’den kadın yazarların dünyaya bakışına, Altınyaprak dergisinden bugünün genç kalemlerinin arayışlarına kadar pek çok konuya değindik. Şiiri tartıştık, şiiri dinledik. Aslında, kendimizi konuştuk.

Ve gördük ki, Bafra’nın yaşayan, hisseden, yazan bir edebiyatı var.

Bu etkinlik bir anda ortaya çıkmadı. Uzun zamandır Hakan Karaali’nin zihninde dolaşan bir "acaba" vardı. O “acaba”yı birlikte masaya yatırdık. Hakan Karaali, Emin Günaydın, Erkan Yıldırım, Canberk Uncu kardeşim ve ben, birlikte düşündük, birlikte hayal kurduk. Bugün buradayız. Bir ihtimaldi, belki bir hayaldi, ama şimdi gerçeğe dönüşmüş bir çabanın içindeyiz.

Hakan Karaali ile bu ilk çalışmamız değil. Yıllar önce yine aynı niyetle bir araya geldik, bir sivil inisiyatif kurduk. Adını “Bafra için Hepimiz” koyduk. Çünkü gerçekten hepimiz içindi.

Yaşadığımız kente karşı kendimizi borçlu hissettik. Sadece yaşamakla değil, yaşatmakla da sorumluyduk. Yükseköğretimi geliştirmek için "Fakültemizi İstiyoruz" imza kampanyasını yürüttük. Kızılırmak Deltası’nın korunması için çalıştık. Fotoğraf yarışmalarıyla Bafra’nın değerlerini görünür kılmaya çalıştık.

"Potansiyellerinden Hedeflerine" diyerek Bafra Sempozyumu’nu gerçekleştirdik. Sürmeli Organik Köy Projesi ile ekolojik tarımı, Kapıkaya Festivali ile doğa sporlarını destekledik. Hiçbirini tek başımıza yapmadık. Omuz veren, güvenen, “Devam edin çocuklar” diyen herkesin payı var bu işlerde.

Bu çalışmaların önemli bir sonucu da Bafra Tütün Müzesi oldu. TEKEL binalarındaki hatıraların kaybolmaması için iz sürdük. İstanbul’da sergilemeye değer objelerin peşine düştük. Mehmet Güntekin’in desteğiyle kapılar aralandı. Bürokratlara ve siyasilere derdimizi anlattık. Yorulduk, bekledik, ama peşini bırakmadık. Necmi Çamaş Bey’in büyük katkılarıyla müzemiz bugünkü hâline ulaştı. Böylece, Türkiye’nin ve dünyanın bu kapsamdaki tek tütün müzesi, hak ettiği gibi Bafra’ya nasip oldu.

Edebiyat sadece bir yazma biçimi değildir; aynı zamanda bir direnme biçimidir. Unutmaya karşı, uyuşmaya karşı, korkuya karşı bir direniştir. Ve biz burada, üç gün boyunca unutulmamak için bir araya geldik.

Gençlere sesleniyorum: Yazın. Küçük başlayın ama yüreğinizle yazın. Şiir yazın, mektup yazın, günlük tutun. Bir gün biri okur da yalnız olmadığını anlar. Bir gün bakacaksınız ki o satırlar, bir şehrin belleğine dönüşmüş.

Büyüklerimize çağrım: Gençlerin kalemini hafife almayın. Dinleyin, cesaret verin. Onlar yazdıkça biz daha çok yaşayacağız.

Bu anlamlı günlerin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese gönülden teşekkür ediyorum. Başta Samsun Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Halit Doğan’a, Bafra Belediye Başkanımız Sayın Hamit Kılıç’a, belediye başkan yardımcılarımıza, birim müdürlerimize ve değerli belediye personeline; İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Mehmet Değirmenci’ye, katılım sağlayan müdürlerimize, öğretmenlerimize ve sevgili öğrencilerimize teşekkür ediyorum.

#bafra-tutun-muzesi0# Müdürümüz Canberk Uncu’ya, Hülya Kanbur ve Selçuk Demet kardeşlerimize minnettarım. Etkinliğimizin mutfağında görev alan Emin Günaydın Hocama, Erkan Yıldırım kardeşime, Bafra Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürümüz Sayın Hakkı Kubilay Ural’a, Hakan Aydın Hocamıza ve öğrencilerimize teşekkür ediyorum.

Bafra Tütün Müzesi’nin ilçemize kazandırılmasında büyük emeği geçen ve halen Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcılığı görevini sürdüren Necmi Çamaş Bey’e destekleri için ayrıca teşekkür ederim.

Etkinliğin her anını görsel ve yazılı hafızaya dönüştüren Harun Şen ağabeyimize de şükranlarımı sunuyorum.

Edebiyat Bafra’da yalnız değilmiş. Ve artık yalnız kalmayacak.

İyi ki geldiniz. İyi ki yazıyorsunuz. İyi ki varsınız.

Bafra’dan birçok şair ve yazarın bir araya geldiği etkinlik toplu fotoğraf çekimi ile son buldu. 

Bafranın haberi, bafra