GÜNDEM

Yazlıkçılar İsyan Etti Bafra Haber`e Konuştu

 
 3162
Yazlıkçılar İsyan Etti Bafra Haber`e Konuştu - Yalçın Köse- Bafra Haber / Özel Video Haber/ Samsun`un 19 Mayıs ilçesinde Kuş Cenneti koruma projesi kapsamında yıkımına başlanan yazlık ve köy evlerinin sahipleri Bafra Haber kameralarına konuştu.
Bafra Haber

 |  - Yalçın Köse- Bafra Haber / Özel Video Haber/ Samsun`un 19 Mayıs ilçesinde Kuş Cenneti koruma projesi kapsamında yıkımına başlanan yazlık ve köy evlerinin sahipleri Bafra Haber kameralarına konuştu.

Tehdit Alan İnsanlarda Var 

Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan yıkımların usulsüz olduğunu iddia eden vatandaşlar,yıkımları sona erdirmek için  kendi aralarında toplantı yaptılar.

Toplantı`da yazlıkçılara hitap eden arazi sahibi ve hissedarı Yaşar Atilla Ergün, tehdit edildiğini söyleyerek şunları dile getirdi:

El altından tehdit alan insanlarda var dikkat edin. Belki sizler değilsiniz ama bu konuda telefon alan bazı arkadaşlar var. Bize akıllı ol dendi, bende akıllı olmak için içinize geldim belki onlardan biri akıl verir bende onlar gibi yürür giderim.

Bu işin çözümü önce karşımızda ne var. Karşıdan birisi ateş ediyor ama neyle ateş ediyor. Tabanca mı var, top mu var tüfek mi var? önce bunu bileceğiz. Biz şuan karşımızdakinin neyle ateş ettiğini öğrenmeye çalışıyoruz. Olayın boyutu sizin buralarda sohbet ettiğiniz gibi, yada sadece bir Yusuf Ziya olayı da değil. 1 Hafta sabredin ve bu iş hepiniz tarafından öğrenilecek. Kim ne yapmış, kim bu bölgeler üzerinde nasıl oynuyor kimin imzası var, büyükbaş kim küçükbaş kim herkes 1 hafta içinde öğrenecek. Şuan bir sinir savaşı var. Güçler birbirlerini şuan yokluyor. Belki siz değil ama rakibinizi yoklayanlar var. Rakibiniz sizi yokluyor. İçinize insanlar gönderiliyor. Samsun`dan gelen bilgiye göre içinize sizin sözlerini dinlediğiniz bazı insanları sokacaklar ona denecek ki "Senin  evin ve arsan, kardeşinin evi tamam benim güvencem de ama bu insanların bize bu kadarda saldırmalarına gerek yok." O alacak sizleri çekecek kenara öbür öbürü derken bu işi bitirecekler. Birlik budur, sizleri sessiz sakin tutmaya çalışan insanlarla birlikte hukuki yollardan nasıl gidilecekse ciddi manada onlara güvenerek onların arkasında durmak zorundayız.

Bunlar yıkıma geldi tek bir şey istedik değil mi orada. Dedik ki yıkıma gelen avukata,"Bize 2015 yılının içinde alınmış bir yıkım kararı getirin çekiliyoruz.  Şimdi hukuk tanımayan insanlar olduklarını 1993 yılındaki belediye meclis kararıyla yıkıma gelen insanlar senin mahkemeden aldığın durdurma kararını bozduracaklardır. CHP`li, MHP`li  AKP`li olanlar vardır saygı duyarız. Burada her siyasi görüşten insan var. Şuan karşımızdaki kimdir. PKK`mıdır değildir. Şuan karşımızda Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Onun Büyükşehir Belediye Başkanı var. Peki biz onlar için PKK`mıyız hayır biz halkız.

Bizim araştırdığımız ve öğrenmemiz gereken Yusuf Ziya Yılmaz bu işe kalkışacak desteği gücü nereden almıştır. Önce bunu öğreneceksin. Yörüklerin davası üzerinden hak talebinizi ancak bizde sizlerle beraber olursak çözebiliriz. Çünkü sizler hissedar değilsiniz. Sizler zilliyet üzerinde oturan insanlardan kendi rızaları ile sizlere devrettiğini belirttiği evraklarla ev yapıp üzerinde duran insanlarsınız. O yüzden birbirimize şiddetle ihtiyacımız var. Yusuf Ziya Yılmaz`a bu gücü kim verdi. Önce bunu öğreneceksin. Kanunsuz mu değil mi bunu araştırıyoruz.  Köprüden bu tarafa bu araziler hala bizim mi yoksa bilmediğimiz başka bir şey mi var.

 Tamamen Yasa dışı Bir Siyasi Karardır.

Toplantı sonrası Bafra Haber kameralarına konuşan Bafralı Kıbrıs Gazisi, Şair Ayhan Özgat, yıkımların yasa dışı olduğunu belirterek, "Bafra`da ikamet ediyorum, burada da evim var. 1988 yılında arsa aldım, 89 yılında temel atım 1990`da kaba inşaatını yaptım.  90lı yıllarda Özel Orman idaresi biza dava açtı. O zaman buralar Özel Orman İdaresi olarak görünüyordu. O zamanın Belediye Başkanı İsa Ertürk, kendisine sorduk arsayı aldıktan sonra hani burayı ev yapabilir miyiz. İsa Ertürk`ün zamanında söylediği şu: İstediğiniz gibi yapın gerekirse ona buna da 3-5 kuruş para yedirin. şeklinde konuşma yaptı. Bu konuşmaya istaneden evi yapıp mahkemelik olduk. 1993 yılında mahkeme sonuçlandı. Mahkeme o zaman çıkan Orman İdaresinin yıkım kararını durdurdu.

 

O zamanda yıkım kararı durdurulanlar  22 sene önce alınan kararla, yasa dışı kararla geldiler 6 tane evi yıktılar. Tamamen yasa dışı bir siyasi karardır. Bu kararla insanların canını yaktılar. Şimdi soruyorum sizlere 1993 yılında encümen azalarının almış olduğu kararla aradan 22 yıl geçti ve yerel yönetim kanunları değişti. Tayyip Erdoğan anayasa maddelerini değiştirdi. Ortada hiç bir gerçek dayanak yokken gelip adamların evlerini yıktılar. Hiç bir kanunu işlem yok. Adamlara tebligat yapılmadı sabahın köründe geldiler adamların evinin kapısına dayandılar ve yıktılar. Burada adalet nerede. Adamlardan mahkeme kararı istedik. bana 1993 yılında encümen azalarının geçersiz yıkım kararını gösteriyor. Çocuk mu kandırıyorlar. Tayyip Erdoğan önce kendisinin yapmış olduğu Kaçak Saraya baksın. Saray kaçak, bu kadar babayiğit geçine belediyeler, gitsinler orayı yıksınlar. Erkekseler gitsinler yıksınlar. Tayyip`in kendisine ve parti yandaşlarına buradan rant çıkarmak için bu insanları bu kadar mağdur duruma düşürdüler. Biriside çıksın kardeşim ben bunu yapmıyorum benim bundan haberim yok desin.  Adamlar muhattab bulamıyor. Yıkım müdürüne dedim kardeşim muhatap kim ben seni tanımıyorum. sen bana belge gösteremiyorsun. Adam ben yıkarım diyor bana yukarıdan emir geldi. 93 yılında çıkarılmış bir karar ile sen yıkamazsın. 22 sene öncesinin İsa`sına soruyorum, belediye başkanlarına soruyorum neredeydi aklınız. Bu kadar insanı mağdur ediyorlar. Boşuna babayiğitlik yapıyorlar. Bundan sonra kendilerine rant çıkarmaktan vaz geçsinler. Buradan Tayyip`e rant yok. Ben sade bir vatandaşım, buradan siyasilere rant yok."  dedi.

 68 Yıldır Ben Bu Memleketteyim

Yörükler Köyü Kuş Cenneti mevkii sahibi 81 yaşındaki Huriye Baykal ise, "1934 doğumluyum. 1947 yılından beri bu memleketteyim. Buraya 1955 senesinde Ankara`dan mühendis geldi. Nazmi bey isminde birisi. 3 ay buranın ölçümünü yaptı. sebzesini, yemeğini ben verdim bu adamın.  Burası 30 dönüm civarı yerdi düştü 16 dönüme buraları hep bizim kendi yörüklerimiz sattı. Bu insanların hiç bir günahı yok. Bizim köyümüz belediyelik oldu, bu insanlar gecekondu yapmadı buraya İsa Eroğlu`da planını projesini çizdi, her evden iskontosunu aldı parselleyip sattı. Burayı bizim devecilerimiz saati bu insanlar göçmen olarak yapmadı burayı, gece kondu da yapmadı bunu resmi yaptılar yazık değime bu insanlara şimdi nasıl inkar ediyorlar. Bütün bu devecileri yaptıran eski belediyemiz. Biz burada köylüyüz. Mal yapacağız, tavuk yapacağız burada geçim sağlayacağız. Köylü olmazsa çarşı neyle geçinecek kardeşim. Milletsiz devlet, devletsiz millet olmaz. Bu kadar eziyet yazık değil mi. Şu herifler buraya para döktü, kadınlar bileziklerini altınlarını harcadı, bu insanlar bağ bahçe yaptı. Biz bu insanlarla aynıyız biz insan hakları mahkemesine verdik. 68 senedir ben bu memleketteyim mahkeme görüyor bu yer yazık değil mi, biz vergimizi veriyoruz"  şeklinde konuştu.

Bırakın Yıkımların Usulsüzlüğünü Yapımlarda Usulsüz 

Yazlık sakinlerinden Anıl Yapmaz ise, "Büyükşehir belediyesinin bir takım projeleri olabilir. Yasal olan yapılar olmayan yapılar olabilir. Tabiki projelerini hayata geçirmek için yasalar çerçevesinde ancak 2 Ekim Cuma günü kendim Fox TV`de İsmail Küçükkaya`nın sabah programında Fatih Belediye`sinin Türkevle olan haberini yapan sarf ettiği iki cümle bu kadar insanın aklında şüphe uyandırdı.  Bu haberi yaparken İsmail Küçükkaya, Samsun`dan bir arkadaşının  kendisini aradığını, Samsun`da bir yıkım yapıldığını söylediğini belirtti söyledi ve İsmail Küçükkaya bunu doğal karşıladığını bunu neden söylediğini sorduğunda ise kendisine Reza Zarraf ve Barış Güler`in bölgeye gelerek bu bölgede keşif yaptığını gezdiğini söyledi ve İsmail Küçükkaya`da bu projenin takipçisi olacağını söyledi.Bize şuanda burayla ilgili bir açıklama yapılmadığı için, bir şey bilmiyoruz. Burası sit alanı ilan edildi, burada moloz dökmek sondaj yapmak, yapım yapmak, inşaat faaliyeti yapmak, yıkım faaliyeti dahi yapmak  kesinlikle yasaktır. Şu beton yolun yapılması dahi yasaktır. Bırakın yıkımların usulsüzlüğünü yapımlarda usulsüz. Hiç bir açıklama yok neye istinaden yapıldığına dair üstüne de bu haberi dinleyince bizim yüreğimiz de yangın büyüdü."  ifadelerinde bulundu.

 

Hayatlarını Kuş Cenneti mevkindeki geçiren engelli arkadaşlar  Mustafa Özcan ve Alperen Güven ise şunları dile getirdi:

Benim isimim Mustafa Özcan bu arkadaşım ise Alperen Güven ikimizde engelli vatandaşlarız. Biz burada mutlu anlar yaşamak adına buradayız. Yuva yıkmak iyi bir şey değil. İmtihan dünyasında yuva yıkmak şeytanın en sevdiği şeylerden biridir. Biz burada Allah diyerek mutlu yaşamak istiyoruz. Madem Allah kulalrının yuvası yıkılacak, alın terinin karşılığı verilsin. Bu insanlar evini yaparken, bahçesini yaparken, o kadar alın teri var emeği var. Yusuf Ziya`mıza diyorum ki burayı yıkacaksa eğer milletin emeğinin karşılığını versin. Yada yıkmasın herkes mutlu bir şekilde yaşasın.

 

Yıkımlara isyan eden emekli öğretmen Hava Özturan, "Emekli öğretmenim, 24 yıldır burada yaşıyorum. Kooperatif şeklinde evler yapıldı, Cumhur Kent`e herkes gelsin görsün baksın. Görenler hayran kalıyor bütün bu bölgelere, biz vergimizi veriyoruz, elektriğimiz, suyumuz ve insanlara da doğayı gösteriyoruz. Ben her şeyi yapıyorum da bir emekli öğretmen olarak, o kadar güzellikle yaşıyoruz. Benim evimi yıkmak la milli servete zarar değil mi. Ben bunu Başbakan, a partisi olsun b partisi olsun hepsini söylüyorum. Ben yıllarca bu devlete çalıştım. Yaptığı şeyi 24 yıl önce yapacaktı. Beni ilgilendirmez o belediye başkanı bu belediye başkanı."  şeklinde konuştu.

Ben Vergimi Veriyorum

Mustafa Çalışkan: Ben işçi Emeklisiyim. 24 yıldan buyana ben burada yaşamaktayım. Çoluk çocuğumuza yedirmedik, soğan ekmek yedik, bizimde bir tatil yapma hakkımız olsun diye. Bu vatandaşların evlerinin bir tanesi kaçak değildir. Bir tanesi belediyeye müracaat etmeden hiç kimse burada bir çivi çakmadı.  Ben belediye başkanı İsa Eroğlu`na gittim. Sayın başkanım ben buraya bir ev yapacağım dedim. Yap dedi bana yalnız dedi ben sana kaçak inşaattan ceza yazarım dedi. Ben dedim cezaya razıyım bende çocuk çoluğumla yaz kış duruyorum. 1993 yılında 15 milyon lira kaçak inşaattan para yatırdım ben belediyeye. O gün bu gündür ben vergimi veriyorum.  Çevre temizlik vergimi veriyorum.  Ben yıkmam sizin evlerinizi yapın dedi. Şimdi nereden çıktı bu.

Buraları Neden Rant Haline Getiriyorlar.

Sabri Kangal: Biz zamanında belediyeye müracaat ettik. Yıkım filan olmaz dediler. Suyumuzu filan verdiler. Binamıza başlamadan önce parasını bizden aldı. Biz emekliyiz. 25 sene devlete hizmet ettim. Devlet bizi böylemi mükafatlandırıyor. Yabancı devletlerden gelenler sefasını sursun bizim vatandaşımızın hakkı değil. Bu vatana askerlik yaptık, bu vatana ömür boyu hizmet ettik. Bir şey olduğunda onların yanında oluyoruz. Cumhurbaşkanımıza, başbakanımıza, yetkililere sesleniyorum. Bir kaç kişinin menfaati için bizim buraları neden rant haline getiriyorlar.

 

Bafranın haberi, bafra
  • BafraHaber Yorum
  • Yazlıkçılar İsyan Etti Bafra Haber`e Konuştu içeriğine yorum yapmaktasınız
Favicon
  • Toplam Yorum 0