Kara tren gecikir belki hiç gelmez

Kara tren gecikir belki hic gelmez

Sizler bu yazıyı okumaya başlamadan önce bir kaç soru sormak istiyorum.

Tren Yolu Sokak denilince aklınıza neler geliyor?

Tren Yolu Sokak’ın nerede olduğunu bileniniz var mı?

Peki, sokağın var olduğunu, nerede olduğunu bilip de neden o ismin verildiğini biliyor musunuz?

Yoksa siz de bir zamanlar Bafra ile Samsun arasında tren rayları döşeli olduğunu, yolcu ve yük taşındığını sananlardan mısınız?

Öyleyse yanıldınız!

Tren Sokak’ta gördüğünüz ya da var olduğunu duyduğunuz raylar hiçbir zaman Samsun’a ulaşmadı.

Bafra-Samsun Demiryolu, tohumları 123 yıl önce atılan, 33 sene sonra filizlenen ancak yanlış hesaplar sonucu 90 yıldır gerçekleşemeyen bir rüyadır.

Haydi şimdi yılan hikayesine dönen ve yalan olan “Tren Yolu”nun bilinmeyen tarihine bir yolculuk yapalım.

Ve gördüğünüz, duyduğunuz tren raylarının Bafra’yı, Samsun’a değil Kumcağız’a bağladığını öğrenelim.

Osmanlı Devleti, 1800’lü yılların başında Avrupa’da kullanılmaya başlanan buharlı tren ile 1857 yılında tanıştı.

Dünya’da yük ve yolcu taşımacılığında çığır açan bu gelişmeye kayıtsız kalmayan Osmanlı Devleti, 50 yıl içinde birçok yere demiryolu döşedi.

Sürekli büyüyen demiryolu hatları için, Karadeniz Bölgesinde de çalışmalar yapıldı. 1890’lı yıllarda Samsun, 3000 haneye sahip ve sürekli büyüyen bir şehirdi. Şehir büyüdükçe Samsun İskelesinin de önemi artmaktaydı. Kaza merkezleri ve çevredeki diğer şehir ve kasabaların da demiryolu bağlantıları kaçınılmaz hale gelmişti.

Doğru dürüst bir karayolunun da olmaması nedeniyle Merzifon’dan Samsun iskelesine getirilen bir malın maliyeti Amerika’dan Samsun iskelesine getirilen malların taşıma bedeliyle neredeyse aynıydı.

Bu sıkıntıları gören Şura-yı Devlet (Danıştay) 1890 yılında Bafra-Sinop-Samsun Demiryolu projesini hazırlamışsa da bu proje sadece kağıt üzerinde kaldı.

Bafra, demiryolu düşüncesi ile o yıllarda tanıştı.

Atatürk’ün kurduğu genç Türkiye Cumhuriyeti, yurdun dört bir yanını demir ağlar ile döşemeye kararlıydı.

Milli Mücadele yıllarında ilk adımını Samsun’a atan ve Kurtuluş Savaşı’nı Samsun’dan başlatan Atatürk, yerli sermaye ile ilk demiryolu projesini de Samsun’da başlattı.

6 Aralık 1923 tarihinde Türk tütün piyasasının büyük ihracat firması sahiplerinden Nemlizadeler ile Nafıa Vekaleti arasında Çarşamba ve Bafra ovalarını Samsun limanına bağlayacak olan Alaçam ve Terme uzatmalarının da dahil edilebileceği yaklaşık 150 km uzunluğunda ve 75 cm genişliğinde dar bir demiryolu hattı döşenmesi hususunda 37 maddelik bir sözleşme imzalandı.

Anlaşmaya göre şirket Bafra-Alaçam ve Çarşamba-Terme uzatmalarını isterse ve imkânları elverirse yapacak bunu da 3 yıl içinde bildirecekti.

Nemlizadeler, anlaşmadan kısa süre sonra Samsun Sahil Demiryolları Türk Anonim Şirketini kurdu.

Sıra fizibilite ve inşaat aşamasına gelmişti. Şirketin keşif mühendisleri Mart 1924’de Samsun’a gelerek, Samsun-Çarşamba arası demiryolunun güzergâhını tespit ettiler, haritaları hazırlayıp Nafia Vekâletine (Bayındırlık Bakanlığı) onaylattılar.

Bütün hazırlıkları tamamlanan demiryolu için temel atma zamanı gelmişti. O günlerde Atatürk’ün Trabzon’da olduğunu öğrenen Nemlizade Mahdumları’ndan Galib Bey Mustafa Kemal Atatürk’ü temel atma töreni için Samsun’a davet etti ve gelecekleri zamanın bildirilmesini rica ve arz etti. Galib Bey, paşanın temel atma törenine gelmesi için beklemeyi düşünüyordu.

Aynı gün, 16 Eylül 1924 tarihinde Paşa telgraf ile cevap verdi ve “Gelme tarihim belli değil, inşaata başlayın” emri verdi.

Atatürk’ün verdiği cevap ulusu ilgilendiren konulardaki titizliğinin göstergesidir.

Samsun’a ilk adımdan 5 yıl sonra Mustafa Kemal Atatürk Samsun’a ikinci kez ama Türk sermayesi ile yapılacak ilk demiryolu ağı için geldi. Samsun’da büyük bir sevinç ve coşkuyla karşılanan Paşa, 21 Eylül tarihinde gerçekleştirilen temel atma töreninde gümüş bir kazma ve kürekle harç koydu ve Samsunlulara bir konuşma yaptı.

1 Eylül 1926 yılında işletmeye açılan Samsun-Çarşamba demiryolu hattı, işletmeyi ayakta tutabilecek yolcu yük kapasitesine ulaşamadı. Şirket 1928 yılından sonra sürekli açık vermeye başladı. İşletme geliri giderlerden 15.081 lira fazla gözükse de, amortisman masrafları düşüldüğünde 1931 senesi bütçesi 13.204 lira açık verdi.

Buna neden olarak, demiryolu hattının Yeşilırmak’ı aşıp Çarşamba’nın karşı kıyısına ulaşamaması ve demiryollarıyla aynı tarihlerde inşaatına başlanan Çarşamba şosesinin çağdaş bir şekilde inşa edilmiş olması ve bu güzergâhta karayolu-demiryolu rekabetinin başlamış düşünülmekteydi.

Maalesef, Samsun Sahil Demiryolu, ticari hacmi daha büyük olan Bafra’ya doğru başlayamadı. Bugün olduğu gibi o gün de siyaset ağır bastı. Demiryolu ağı o günün en iyi şose yoluna sahip olan Çarşamba’ya doğru yapıldı.

Samsun Çarşamba arası demiryolunun kar etmemesinin birçok sebebi var ama demiryolunu kara geçirecek hat ise Samsun-Bafra-Alaçam hattı idi.

Bafra Kereste Fabrikasının açılması Bafra’yı tütünden sonra kereste ticaretinde de önemli bir noktaya getirdi.

Bafra’nın önemini bilen ve Çarşamba hattından umduğunu bulamayan şirket, 1927 yılında fizibilite çalışmasını da yapmıştı. Şirket karını yüzde 50 artıracağı öngörülen projeye göre Samsun-Bafra demiryolu, 1 Milyon 284 Bin liralık bir yatırım ile inşa edilebilecekti.

Çarşamba’ya göre daha az hafriyat çalışması yapılacak olması Samsun-Bafra demiryolu hattının daha ekonomik olmasını sağlayacaktı. Denize yakın yerlerden geçmesi planlanan hat 60 km uzunluğunda olacaktı.

Kullanılacak lokomotifin hızı saatte 15 km’dir. Bu günlerle kıyaslandığında çok uzun sayılabilecek yolculuk o günler için çok kısa, güvenli ve zahmetsizdir. Zira katırlarla Alaçam ve Samsun rıhtımlarına mal getirmek çok uzun, yorucu, tehlikeli ve masraflıdır.

1926-1931 yılları arasında şirket tarafında işletilen ve sürekli zarar eden demiryolu 1933 yılında Devlet Demiryollarına devredildi.

Samsun-Çarşamba demiryolunun Devlet Demiryollarına devri Bafralının hayallerini de suya düşürdü. Oysa 1927 yılında yapılan fizibilite çalışmasından çok umutluydular.

Yaşanan tüm gelişmeleri yakından takip eden Bafralı, işletmenin devletleştirilmesinden sonra müthiş bir kamuoyu oluşturdu. Fırka, Halkevleri ve Bafra Gazetesi sürekli bu konuda kulis yaptı.

O günlerde yaşananlar, 4 Ekim 1934 tarihli Bafra Gazetesi’nde “SAHİL DEMİRYOLLARI BAFRAYA UZADILMALIDIR” başlığı ile bir kez daha dile getirilmişti.

Gazetenin haberine göre kulis çalışmaları sonuç vermiş ve Devlet Demir Yolları Kayseri işletme 4. Şube Müfettişi Muhsin Bey ve Mühendis Mustafa Bey inceleme için Bafra’ya gönderilmişti.

Partililer, Halkevi heyeti ve 1929 yılında kurulan Kereste Fabrikası müdürü ile temaslarda bulunan heyet, hat güzergâhı hakkında da bilgilendirildikten sonra Samsun’a döndü.

1924 yılından beri demiryolu bekleyen ve şirketin devri ile hayal kırıklığına uğraya Bafralı bir kez daha umutlanmıştı.

Bafralının sevinci gazetede şu sözlerle ifade edilmişti: “Bu teşebbüsleri duyan halk büyük bir sevinçle bu ziyareti karşıladı. Ve hattın yakın bir zamanda yapılacağı ve şimendöferin (şimendifer-tren) kasabamıza geleceği ümitleri daha ziyade kuvvetleşti.”

Bafra’nın o günkü ekonomik durumu hakkında da özet bilgiler veren habere göre senede  5 Bin ton tütün, 2 Bin ton kereste, bin ton da değişik ürün ihraç ediliyor, 6 Bin ton mal da dışarından Samsun İskelesi aracılığı ile Bafra’ya getiriliyordu.

Demiryolunun önemi Bafralı için çok büyüktü. Bu önem yazının son bölümünde şu sözlerle vurgulandı:

“Bu memleketin iktisadi yükselişinde en mühim bir amil olacağı kanaatı kat’iyesi demiryolunun yakın bir zamanda Bafra’ya getirilmesini icap ettirdiğini sanıyor ve muhterem Nafia Vekilimiz Ali Beyefendi Hazretlerinin şu teşebbüslerinin en kısa bir zamanda fiiliyat sahasına çıkarak 6700 nüfuslu Bafra’mıza hayat ve refah bahşedecekleri hakkındaki ümidimizin kuvvetleştiğini görmekle memnun ve bahtiyar bulunuyoruz.”

Sahil Demiryolu hattının Bafra’dan başlaması gerektiğine inanan ve Çarşamba’dan nüfus, arazi ve ekonomik anlamda daha büyük olduklarını bilen Bafralılar, yanlış fizibilitenin kurbanı olmuşlardı.

Bafralının hayalini kurduğu,  uzayıp giden o tren yolları, bir türlü hayata geçirilemedi. Maküs talihinin değişmesi başka baharlara kaldı.

Siz şimdi, “Peki, Bafra’daki Tren Yolu Sokak ve o raylarda ne” diye soracaksınızdır haklı olarak.  O, ne işe yaradığını bilmediğiniz ya da bir zamanlar Samsun’a kadar uzadığını sandığınız raylar, 1929 yılında kurulan Bafra Kereste Fabrikası’nın işlediği kerestelerin, Kumcağız İskelesine taşınması amacı ile döşenmişti.

Recep Yılmaz

  • BafraHaber Yorum
  • Kara tren gecikir belki hiç gelmez içeriğine yorum yapmaktasınız
Favicon
  • Toplam Yorum 0