76. Yıldönümünde Atatürk

<p><em>Sadece Türkler arasında değil, bütün dünyada adeta efsaneleşmiş bir kahraman, bir büyük kurtarıcı, bir büyük insan olan Atatürk hakkında söz söyleyebilmek aslında güç.Ben bu konuda bir şeyler yazmaya çalışırken o döneme tanık olmuş insanların anılarından, gözlem ve değerlendirmelerinden yararlanarak Atatürk`ü  anlatmaya çalışacağım.</em></p> <p><em>Büyük ve güzel düşlere, düşüncelere pek çok insan sahip olabilir, ancak bu düşler ve düşünceleri gerçekleştirebilmek çok az insana nasip olmuştur. 15 Mayıs 1919`da İzmir`in, 16Mart 1920`deİstanbul`un işgaliyle başlayan düşman istilalarına karşıTürk milletinin ortak emeli vatanı bu istiladan kurtarabilmek, bağımsız bir Türk devletine kavuşabilmekti,  ancak bunun için bir önder gerekliydi. İşte bu noktada Mustafa Kemal ortaya çıktı. O daha önce de büyük askeri zaferlere imza atmış bir asker, bir komutandı. Burada da bir asker ve bir siyasi önder olarak devreye girdi, dağınık ve farklı görüşlere sahip insanları tek bir amaç etrafında toplamayı ve bu ortak amacı gerçekleştirmek için onları harekete geçirebilmeyi başardı. Bu sayede bağımsızlık mücadelesi kazanılmış oldu. Artık elinde büyük bir güç vardı. Ancak barışsever ve demokrat bir kişi olduğu için bu gücü elinde tutmak, diktatör olmak yerine  cumhuriyet rejimini kurmayı, demokrasiyi hakim kılmayı seçti. Savaş biter bitmez üniformasını çıkarıp sivil kimlikle halkının arasına karıştı.</em></p> <p><em>Az zamanda çok ve büyük işler yapılmıştı. Bu işlerin en büyüğü temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti`ydi. Ancak yapılanlar yeterli değildi.</em></p> <p><em>Cumhuriyete siyaset, eğitim ve bilim, hukuk, insan hakları alanında yaygın değişmeler, laik düzene geçiş, başka hiçbir ulusun başaramadığı ölçüde bir dil yenileşmesi de dahil olmak üzere geniş kapsamlı bir kültür devrimi sundu.</em></p> <p><em>Engelleri ve yoksunlukları ezerek hem yeni bir ekonomik düzen kurdu, hem de on beş yıl gibi kısacık bir sürede büyük bir ekonomik kalkınma sağladı.</em></p> <p><em>Ülkesi için, ulusun kendi tarihine ve iradesine uygun bir ideoloji yarattı ve sonradan “Üçüncü Dünya”  diye adlandırılan  “mazlum”  milletlere öncü- önder-örnek oldu.</em></p> <p><em>Doğumunun 100. Yılında bütün dünyada anılması kararı UNESKO Genel Konferansı`nda tartılışırken İsveç delegesinin” Dünyada bir çok büyük adam var, hepsini böyle anacak mıyız?”  yolundaki konuşması üzerine Sovyet delegesinin elini masaya vurarak: “Genç delege arkadaşıma hatırlatırım ki Atatürk herhangi bir büyük adam değildir. Atatürk bu çağa damgasını vurmuş adamdır.”  sözleriyle karşılık vermesi de her türlü milli duygular dışında sevilen ve sayılan bir insan olduğunu gösteriyordu.</em></p> <p><em>Yalnız Türk milletinin değil, barış sever bir dünyanın gündeminde yer alan Atatürk`ü yarının adamı yapan, sadece kazandığı savaşlar, yaptığı devrimler değil, kendisini yarının adamı yapan yüksek insan nitelikleridir. Atatürk`ün kişiliğinde bağımsızlık duygusu kadar vicdan da önde gelir. O şöyle diyordu: “ Her an tarihe karşı, cihana karşı hareketlerimizin hesabını verebilecek durumda olmalıyız.”  Vicdan, tarih ve kamuoyu. Bunlar Atatürk`e göre üç büyük yargı yeridir.</em></p> <p><em>O`nun en başta gelen özelliklerinden birisi de ileri görüşlülüğüdür. Çok okuyan Atatürk dünü iyi bildiği için bugünü ustslıkla kavrar, yarını ise ustalıkla tahmin ederdi. Atatürk`ün geleceğe bakış açısını”  Yolunda yürüyen bir yolcunun ufku görmesi yeterli değildir.Mutlaka ufkun ötesini de görmesi gereklidir.”  sözünde açıkça görebiliriz.</em></p> <p><em>1917 yılı başında Alman ileri gelenlerine savaşı kaybedebileceklerini söylemişti. 1932 yılında General Arthur ile yaptığı görüşmede, Versay Antlaşmasının 2. Dünya savaşının tohumlarını attığını, Almanlar yüzünden 1940-1945 yılları arsında savaşın başlayacağını, savaşın galibinin ise sadece Sovyet Rusya olacağını söylemiş ve olaylar gerçekten 1939  yılından itibaren bu tahmine göre gerçekleşmiştir.</em></p> <p><em>1933 yılına kadar Asya ve Afrika`da bağımsız devletlerin sayısı pek azdı. İslam dünyası büyük bir çoğunlukla sömürge idi. Bu sömürge devletlerin bağımsızlıklarını kazanacaklarını Atatürk şöyle tarif ediyordu: “Doğudan şimdi doğacak güneşe bakınız! Şimdi günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzakta bütün doğu milletlerinin uyanışlarını öyle görüyorum. Bağımsızlık ve hürriyetlerine kavuşacak daha pek çok kardeş ve millet vardır. Bu milletler, bütün güçlüklere, bütün engellere rağmen kendilerini bekleyen güzel geleceğe kavuşacaklardır.” İşte bu sömürge topluluklar kendilerine Türk İstiklal Savaşını örnek alarak bağımsızlıklarına kavuşmuşlardır.</em></p> <p><em>Atatürk`ün , insan olarak ülküsü iyilik, güzellik ve doğruluk idi. Öldüğünde bütün dünya ardından yas tutuyordu.O Kasım gününü Atatürk tarafından Türkiye`ye davet edilmiş bir bilim adam şöyle anlatıyor:  “Atatürk`ün naaşının Dolmabahçe`den Sarayburnu`na getirildiği o Kasım gününde, o zamanlar ülkedeki tek üniversitenin profesörleri de cenaze yürüyüşündeydiler. Naaşı taşıyan top arabasının arkasındaki yol uzun ve sarsıcıydı. Yollara birikmiş olan binlerce insan sadece saygıyla eğilmemişlerdi, pek çoğu ağlıyordu. Eski ismiyle Goben, yeni ismiyle Yavuz açıkta demir almıştı. Atatürk`ün naaşı  Türk bayrağına sarılı olarak, Yavuzun arka güvertesindeki katafalka konuldu. Yavuz yavaş yavaş bu acı veren yüküyle uzaklaşmaya başladı. Bizler vapurlara binerek Atatürk`e bir süre daha refakat ettik. Güneşli, harikulade bir gündü. Sonra bir sonbahar sisi ağır ağır Marmara`ya çöktü. Gri Yavuz neredeyse grileşen denizin üstünde gözlerden kayboldu. Fakat güneşin son ışıkları, altında Çağdaş Türkiye`nin yaratıcısının uyuduğu kırmızı bayrağı hâlâ aydınlatıyordu.</em></p> <p><em>Mustafa Kemal`in kendisinin de söylediği gibi, iki Mustafa Kemal vardı. Biri ölecek , diğeri Mustafa Kemaller idealini temsil edecekti. Bugün ölümünün üzerinden 76 yıl geçmiş olmasına rağmen Türk milleti Atatürk`ü unutmuş değildir.</em></p> <p><em>Atam seni unutmak , seni sevmemek ne mümkün...Sen vatan sevgisinden hızını alan bir vicdan, gerçekleri olduğu gibi gören bir zekâ, ilhamını milletten alan bir irade, kendi benliğinde Türklüğü, Türklükte kendini bulma sırrına ulaşmış bir öndersin. Biz biliyoruz ki senin yolunda oldukça önümüz aydınlık, yarınlarımız ışıklı, milletçe mutluluğumuz sonsuzdur. <br /> <br /> Saygılarımla<br /> Kevser Topyıldız Küçük</em></p> <p><em> </em></p>
  • BafraHaber Yorum
  • 76. Yıldönümünde Atatürk içeriğine yorum yapmaktasınız
Favicon
  • Toplam Yorum 0