Halk TV Genel Müdürü Şaban Sevinç CHP Bafra İlçe Başkanlığında parti üyeleriyle bir araya gelerek CHP aday adaylığı süreci hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Teşkilatlar ile Genel Merkez arasında ortak bir kararın alınması gerektiğini belirten Şaban Sevinç, "Nihat Bey, aday adayı dedi ama daha öyle bir şey yok hakikaten daha Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) genel merkezi usulleri belirlemedi, konuşuluyor henüz. Ön seçim deniliyor, merkez yoklaması deniliyor. Usullerin Ocak ayında belirlenmesi bekleniyor. Bu seçim sürecinde açıklanmış tek kişi var şu an, 25 Aralık`ta aday olmak isteyen örgüt yöneticilerinin istifa etmeleri gerekiyor. Bu çerçevede de CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Bey o kararı aldı ve önümüzdeki hafta istifasını verip sanırım aday adaylığını açıklayacak.
Ben de değerlendiriyorum ölçüp biçiyorum. Sizlerle görüşüyorum, ilçe başkanlarıyla görüşüyorum. Ankara`daki diğer parti büyükleri ile önde gelenleri ile görüşüyorum. Ben adayım diye çıkmanın pek bir pratiği yok açıkçası. Bir yola çıkılacaksa iyice düşünülüp doğru karar verilmesi lazım. Bir sonuç verilecekse bir yararı olacaksa yola çıkılması partiye yararı olmayacaksa Türkiye`deki bu yaşanan iç kavgaya, maalesef AKP`nin yarattığı bu kamplaşma ve iç kavgaya bir katkı olamayacaksa yola çıkmanın pekte bir anlamı yok." dedi.
Halk TV Genel Müdürü Şaban Sevinç`in konuşmasından satır başları:
Ben Adayım Diye Dolanmanın Bir Anlamı Olmadığını Düşünüyorum
Önemli olan CHP olarak AKP`nin yarattığı bu faşizmi yıkmak için bir etkileşim yapabilmek. O yolda bir sonuç almak için, vatandaşın daha huzurlu, daha rahat, daha nefes alabileceği bir sürece geçmesi için bir katkı olacaksa olması. Yoksa ortada ben adayım diye dolanmanın bir anlamı olmadığını düşünüyorum.
Siyaset hakikaten ciddi bir iştir. Siyaset örgütlerle, kadrolarla, ekiplerle yapılan bir iş tek başına yapılan birşey değildir. Dolayısıyla bir güç birliği içinde etkili bir şekilde adaylık yolunda bir sonuç alınabilecekse, Ankara`ya etkili bir şekilde gidile bilecekse olunmalı. Aday adayı, rastgele gidilmeyle olmaz. Genel Merkez seni listeye koyar ya da ön seçim olur listede bire ikiye yada üçe oturursun millet 7 Haziran`da sandığa gider oy verir millet vekili seçilir Ankara`ya gidersin. Ama mesele o değil. Mesele doğru ve doğru kişiyle gitmek. Doğru politikalarla doğru anlayışlarla gitmek ve gittiğin zamanda orada gereğini yapabilmektir.
Hükümet Abdullah Öcalan`dan Yardım İstiyor
Türkiye`de AKP faşizmi var. Bafra`da bu AKP faşizmi hangi oranla gerilim yaratıyor, gerginlik yaratıyor, huzursuzluk yaratıyor bilemiyorum. Buraya yılda 2 defa 3 defa anca gelebiliyorum ama Türkiye`nin büyük şehirlerinde, Ankara, İstanbul, İzmir ve Samsun`da dahil olmak üzere toplum ortadan ikiye bölünmüş durumda. Güney doğuda ayrı bir yapılanma var, Güney doğu Kürdistan diye bir bölünmeye doğru gidiyor AKP`nin eliyle. Bu gün baktığımda Türkiye`nin şehirlerinde bir karışıklık olduğu zaman Abdullah Öcalan`dan yardım istiyor. Ankara`da, İzmir`de, İstanbul`da asayiş bozulduğu zaman hükümet hemen HDP`lileri çağırıyor. Pnlara diyor ki, "Gidin Abdullah Öcalan`a söyleyin, olayları durdursun." ya da Mit müsteşarına söylüyor, "Gidin Abdullah Öcalan`ın yanına bir açıklama yapsın da olayları durdursun." Türkiye`nin bugün güvendiği jandarması, silahlı kuvvetleri maalesef Türkiye`yi korumaktan aciz duruma geldi.
Bafranın haberi, bafra
