Abdullah Kurumahmut`un açıklamalarının satır başları şu şekilde:
Samsunumuza birçok anlamda her türlü hizmeti, bilgi, birikim ve iş gücümüzü aktif hale getirip hem yerel hem de ulusal bazda değerlerimizi katma değer olarak ülkemize getireceğiz.
Dolayısıyla bu bağlamda Türkiye`nin tespit ettiğimiz ,bir takım sanayicimizin, ailelerimizin, iş adamlarımızın sorunlarını dile getiren bir proje hazırladık.
Bu proje kapsamında İnşallah çok hayırlı hizmetlere vesile olacağına inanıyorum.
Bununla ilgili olarak memleketimizde annelerimizin bir an önce evlatlarımı evlendireyim zürriyetlerini göreyim arzularını, ama bunu engelleyen işsizliğin bir duvar olduğunu görüyoruz.
Dolayısıyla bizim Türkiye`nin Fabrikalarını üretim merkezlerimizin aktif, kapasiteli hale gelebilmesi kapasitelerini, yükseltebilmesi için, Türkiye`nin yetmiş beş milyonluk pazardan çıkartılıp bir buçuk milyarlık Afrika, Ortadoğu ve Türki cumhuriyetler pazarına ve hatta Latin Amerika pazarına Türkiye`nin üretmiş olduğu her sektörde bütün değerlerini karlı bir şekilde yapabileceği bir ticaret merkezi, bir kervansaraylar projesi ile İnşallah devletimize, milletimize sunduğumuz bir projemiz var.
Bu projemizi sayın Cumhurbaşkanımıza da takdim ettim. Kendileri de memnuniyetini ifade ettiler İnşallah hayırlara vesile olacak bir proje .Kısmen ben projeden bahsetmek istiyorum .
Fabrikalarımız mesela iki yüz tane un fabrikası lazımken Türkiye`de iki bin den fazla un fabrikası var aktif kapasitede değiller. Plastik fabrikaları var plastik sanayinde iki yüz tane lazımken beş yüz tane var.Bu örnekler gibi plansız yatırımlar var
Vatandaşımızın iş gücü emeği bir hevesle çıkmış olduğu bu yolda pazarı genişletemediği malını satamadığı için üretimi de yapamıyor, para kazanacak ortamı oluşturamıyor, kapasitesini genişletemediği için teknolojisini de yükseltemiyor teknolojisini yükseltemediği için ürettiği malı marka haline getiremiyor dolayısıyla Türk malı dünya markası haline gelemiyor. O yüzden ben milletimizin, Samsunumuzun önünü açacak bu projenin Türkiye deki bütün değerleri harekete geçirecek, mobilyadan kimyaya, tarımdan makineye beyaz eşyadan elektroniğe her sektörü harekete geçirecek ürettiği bütün değerleri dünyanın öbür ucuna satabilecek bir projeden bahsediyorum.
Yani herkesin anlayacağı dille tabir edersek tarlada ürettiği lahanayı, pırasayı domatesi pazarda satmaya getiriyor. Biz de Pazar yerine gidiyoruz, Pazar yerinde alışverişimizi yapıyor eve gidiyoruz.
Türkiye`yi bir tarla düşünürsek her sektörde ürettiği ürünleri alıyoruz.
Afrika`nın Nijerya pazarına oraya bir Pazar yeri kuruyoruz ürünleri bu pazara müşterinin ayağına getiriyoruz, yüz yetmiş milyonluk Nijerya pazarına, otuz milyonluk Fas pazarına, otuz beş milyonluk Gana pazarına, Cezayir pazarına seksen beş milyonluk Etiyopya pazarına gibi Türkiye`nin bütün değerlerini Afrika orta doğu ve diğer yerlerle beraber toplam bir buçuk milyarlık bomboş pazara hiçbir şey üretmeyen her şeyi ithal eden bu pazara biz ürünlerimizi değerlerimizi ortaya koyuyoruz .
Bu mantıkla hareket ederek Türkiye`nin sanayicisinin iş adamının önünü açıyoruz açtığımız gibi karlılık dereceleri o bölgelerde çok yüksek olduğundan orada kazandığımız imkanları ülkemize getiriyoruz. Türkiyemizi üretim üssü haline getiriyoruz . Bu şekilde yetmiş beş milyonluk Pazar bir buçuk milyara çıkınca ister istemez kapasiteleri yükselecek fabrikaların ister istemez işçi istihdamı işçi alımı olacak fabrikaların ve kar edebilir olduğu zamanda devletimize keyifle vergi verebilir hale gelecek .
Bu projemiz uluslararası ticaret yapan kargo şirketlerinin lojistik şirketlerinin hatta SDF diye Fransız bir firmamız var bu firma Afrika`nın kırsallarına girebilen bir üç beş ülkede demir yolları satın almış bir firma onunla da işbirliği yapma durumumuz söz konusu
Türkiye ayağındaki ortağı horoz lojistik ilgili arkadaşlarla görüşmemizde bunun çok fevkalade bir proje ve açılım olduğunu ifade ettiler. Hatta Ekonomi Bakanlığındaki bakan yardımcımız Adnan Yıldırım`a projeyi anlattığımda dedi ki bu proje çok önemli hemen pilot bir ülke seçelim dedi ve Kazakistan`a gidelim oradan bir başlayalım inceleyelim dedi ve Kazakistan`a gittik projeyi ve ilgili yerleri inceledik. inşallah seçimlerden sonra da çalışmalarımız yine devam edecek. İster vekil olalım ister vekil olmayalım biz bu davanın peşinde devam edeceğiz .
Türkiye`nin işsizliğine Türkiye`nin ekonomisine ciddi ivme kazandıracak ve bu proje Türkiye bugün yüz elli yüz atmış milyar dolar ihracatı olan bir ülke, fakat iki yüz milyar dolar ithalatı var ve buradaki dış ticaret açığı Türkiye`deki enflasyonun ve faizin yükselmesine sebebiyet veriyor. Biz bu projeyle her ülkeye on milyar dolar ihracat düşünüyoruz her ülkeye bin firma düşünüyoruz elli ülkede uyguladığımızda beş yüz milyar dolar ihracat düşünüyoruz proje ikmal olduğu zaman .Dış ticaret açığı kapanan bir ülkenin enflasyonu düşer işsizliği düşer ve faizleri de dibe vurdurur Allahın izniyle.
Ayrıca Samsunumuzla ilgili olarak da nitelikli iş gücünü oluşturacağız . Nitelikli iş gücü zanaat ehliyle Peygamberlerimize baktığımız zaman geçmiş tüm Peygamberlere hepsinin bir zanaat ehli olduğunu görüyoruz Hz. Davut Demiri döven bir zanaat ehli diğerlerini de ifade etmek gerekirse marangoz olan var çobanlık yapan var bir çok sektörde dolayısıyla bizde zanaat ehli bir gençlik yetiştireceğiz aynı zamanda da okumuş . ve bu zanaat ehli olan neslin birikiminde toplandığımız zaman Samsunumuza dışarıdan yatırımcı firmaları getirmemiz de çok daha kolay olacak. Bunun en basit örneği Bursa mesela Bursa ya gidin otomotiv sektörüyle gelişmiştir niye o sektörde ehil olmuştur onlar gidin Konya ya çoruma un fabrikası ve diğer fabrikalarla ehil olmuşlardır Antep halıcılıkla vs Dolayısı ile Samsunumuzda tarımsal anlamda ehil hale gelmesi lazım çünkü sekiz yüz elli bin dönüm Bafra ovası yaklaşık bir o kadarda Çarşamba ovası var bunların tarımsal sanayiye çok büyük ilme kazandıracak bir alt yapımız var bereketli topraklar var
Turizm anlamında bir çok yerlerimiz var sağ olsun büyükşehir başkanımız çok önemli çıkışlar yaptı ciddi projeler var . bu projelerin Samsunumuza gerek turizm alanında gerek tarımsal sanayinin kalkınması anlamında . Karşımızda en yakın komşumuz Rusya ve Türki cumhuriyetler var üç yüz milyonluk bir Pazar, Deniz ulaşımı var, tren ulaşımı var bunların hepsi birleştiğinde Memleketin değerleri ortaya çıkacak Üreten bir Türkiye inşa edeceğiz, tüketme kültürümüz var .
Allaha şükür ama üretme kültürümüz de olacak . Aynı zamanda cihat kültürümüzde olacak cihat demek ele silah almak savaşmak değil cihat değerleri ortaya koyarak üreten dünyanın öbür ucuna malını kültürünü irşat ve tebliğ vazifeni yerine getirmek de cihat dır dolayısı ile biz bütün değerlerimizi topyekun harekete geçirerek yola çıkacağız .
Bafranın haberi, bafra
