Toplantıya Yörükler Mahallesi`nin 77 Nolu parselinde evleri bulunanlar katıldı. Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından yıkılması planlanan evler arasında kendi evi de bulunan Av. Ziver Ferda Sertkaya, hukuki süreç ile ilgili kamuoyunu doğru bir şekilde bilgilendirmek amacıyla çok önemli açıklamalarda bulundu.
Sertkaya`nın açıklamalarının satır başları şunlar:
Biz bugün burada kamuoyunu doğru bilgilendirmek kamuoyundaki yanlış algıyı kaldırmak için Yörükler bölgesinde evleri olan bireyler olarak bir araya geldik.
EVLER TAPULU AMA İMARA AYKIRI Bizim burada yetkililer tarafından, yanlış bilgilendirilerek bizim hakkımızda yanlış bir algı oluşturulmaktadır. Bizler buraya tapuya kayıtlı olarak, özel orman sahiplerinden almış olduğumuz, tapuya dayalı olarak evlerimizi yaptık. Bizim şekil itibari ile imara aykırı bir yapı olmuş gibi olsa da, özü itibari ile asla imara aykırı bir yapı değildir. YÖRÜKLER İMAR PLANI OLMAYAN BİR BÖLGE Çünkü bizlerin inşaat yaptığı dönemlerde, Yörükler Beldesinde imar planı olmayan bir bölgedir. Tüm yapılar gibi bizim binalarımızda imara aykırı bir konumdadır. Eğer Yörükler beldesinde o dönemde imar planı olsaydı, şüphesiz ki bizde imara uygun projeli ve ruhsatlı bina inşaa etmiş olacaktık. ALANIN SULAK ALANLA İLGİSİ YOK Fakat yetkililer kamuoyunu özellikle karar merciindeki kişiler, bizi işgalci, bir hazine arazisini işgal etmiş, sulak alanı işgal etmiş gibi göstermektedirler. Bizim bulunduğumuz alanın hazineyle, sulak alanla hiçbir şekilde ilgisi yoktur, Kuş Cenneti ile de ilgisi yoktur.
KUŞ CENNETİ 15 KM İLERİDE Kuş Cenneti denilen yerle sulak alan denilen yerle bizim binalarımızın bizim yerleşkelerimizin bulunduğu yer arasında yaklaşık 15-20 km mesafe vardır. BULUNDUĞUMUZ YERLER 3. DERECE SİT ALANI Bizler buraya binalarımızı yaptığımızda, sit derecelendirilme kurulu, buraya vaziyet ettiğinde sulak alan olarak değerlendirilen yerler 1. derece sit alanı, bizim bulunduğumuz yerde 3. derece sit alanı olarak değerlendirilmiştir. Ve akabinde, Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunca, bu bölgede koruma amaçlı imar planı çalışması ilgili Belediyelere yapılması bildirilmiştir.
Bu Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu`nun da emredici bir hükmüdür. Fakat 1999 yılından itibaren koruma amaçlı imar planı yapılmaması neticesinde, bizler bugün evlerimizin yıkım tehlikesi altında mağdur olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmak durumundayız. 77 NOLU PARSEL DAVALIK Bizim inşaatlarımızın bulunduğu bölge 77 parsel içerisinde yer almaktadır. 77 Nolu parselin davası Samsun Kadastro Mahkemesinde hala devam etmektedir. Bu dava yaklaşık 5 sene devam etmektedir. Eğer neticelenmiş olsaydı bizim artık mülkiyet olmayacak ve şu anda oturduğumuz binalar yine Büyükşehir yasası gereği ruhsatlı hale gelmiş olacaktı.
Biz hukukumuzu korumak için ilgili yerlere münacat ettik, fakat mahkemeler, siyaseten şu ana kadar netice aldık alamadık. Bilemiyoruz ama çabamız devam etmektedir.
Burası aynı zamanda Orman Kanununa tabi olmakta. Orman Bakanlığının ve Orman Genel Müdürlüğünün bizim kadastro mahkemesinde devam eden davanın sonuçlanmasından sonra, burada 2B çalışmasının yapılacağı ve mülkiyet probleminin de çözüleceği ilgili her yere bildirilmiştir.
KADASTRO DAVASI BİTİNCE ALAN YASAL OLACAK Bizim bu kadastro davasının bitmesi halinde de yine bulunduğumuz alan yasal hale gelecek, mülkiyet problemimiz kalmayacak, yine binalarımız yasal hale gelecektir. HUKUKİ SONUCA KADAR BEKLENSİN Bu zaman zarfında evlerimize dokunulmaması, hukuki sürecin beklenmesi, koruma amaçlı İmar Planının yapılmasını istiyoruz.
Fakat maalesef ilgili idareler bunu yapmamak için çeşitli bahaneler ileri sürmektedirler. İyi niyetlerinden şüphe etmek istemiyoruz ama niye bunu yapmadıklarını da anlamış değiliz. Görüştüğümüzde konuştuğumuzda, bizlere hak verdiklerini bizlerin mağdur olduğumuzu teslim etmektedirler, ama neticeye matuf hiçbir çaba hiçbir çalışma yapmamaktadırlar. 25 YILDIR OTURUYORUZ Bizler burada 25 yıldır oturmaktayız. Her türlü elektrik, su, vergi, telefon altyapı hizmetlerinden yararlanmaktayız. Belediye buralara sokak isimleri vermiş, su abonelikleri vermiş, kapı numaraları vermiş, elektrik abonelikleri vermiş, fakat bu geldiğimiz noktada bugün bunlar yok farz edilmiş. İDARENİN FİİLİ RIZASI VAR Hâlbuki bu hukuki açıdan idarenin bir fiili rızasıdır, bu fiili rızası sonucu diğer hukuki altyapılarla beraber bizim her zaman binalarımızın hukuki bir yapıya kavuşma şansı vardır. İNSANLAR DOĞRU BİLGİLENDİRİLSİN Bizler bunu bekliyor bunu istiyoruz. Bu konuda karar verecek insanlar doğru bilgilendirilsin. Siyaset doğru bilgi sahibi olsun. Gelsinler mahallinde bir inceleme yapsınlar veya bir kurul tahsis edip o sürece bizim de dahil olacağımız şekilde buralarda bir tespit yapsınlar. EN BÜYÜK SORUN MUHATAPSIZLIK Bizleri dinlesinler, hukuki haklarımızı söyleyelim. Bizim en büyük sıkıntımız hiçbir şekilde hiçbir konuda muhatap alınmayışımız bilgilendirilmeyişimiz ve hep yanlış bilgilerle insanları bizim aleyhimize bir kamuoyu oluşturmasıdır.
Bafranın haberi, bafra
